hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Uğur Hakan Hacıoğlu Uğur Hakan Hacıoğlu

    Daimi Mücadele; Whisky – Ateş Suyu

    13.05.2021 Perşembe | 12:18Son Güncelleme:

    Kolonyalizm faaliyetlerinin yeni kıtanın kaderini değiştirdiği günlerde Kızılderililer, sistemli bir şekilde doğdukları, yaşadıkları ve çocuklarından emanet aldıkları toprakları maalesef Avrupa’dan gelen işgalciler karşısında kaybediyorlardı. Kendi felsefelerinde bu kayıp doğanın, insanın, benliklerinin kaybıydı. Bir kültürel hafıza, doğaya ve diğer canlıların yaşamına saygılı bir toplum bilinçli bir harekatla yok edildi. Bu yok edilme sürecinde kullanılan önemli bir silah vardı; ateş suyu…

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Kızılderililer her ne kadar teknolojik anlamda gerisinde olsalar da evlerine gelen davetsiz misafirlerin stratejilerini bir süre sonra çözmüştü. Davetsiz misafirlere verdikleri kayıpların sonucuyla karşılarında yeni bir mücadele unsuru olarak ateş suyu belirmişti. Ateş suyu (alkol) Kızılderilileri sindirmişti. O yıllarda yeni kıtada viski ve rom gibi içkilere alıştırılmaları sonucunda giderek mücadeleci ruhları ortadan kaybolmuştu. Üstelik kaybolan sadece mücadeleci ruhları olmadı, aynı zamanda kendi değerlerini de yitirmişlerdi.

    Ülkemizde 1979 yılında kurulan bir müzik topluluğunun ismidir Whisky. Bunu basit bir tesadüfle açıklamak da doğru olmaz. Whisky kelimesi Kelt dilinde su, distile edilmiş alkol anlamına gelirken Latince’de de “Aqua Vitae” yani hayat suyu manasına gelmektedir.

    Tarihin içerisinde benliklerini ve doğal yaşam sistemini yitirmiş bir toplumun değişim sürecini özetleyen iki kelime ülkemizde bir müzik topluluğu sayesinde hayat buldu. Bir isim bir kez sizinle anılmaya başladığında o isimle yaşarsınız.
    O isim sizin hayatınız olur. Bir çocuğa isim vermek bir yerde hayatını etkiler. Bir olayı özetlerken kullanılan bir kelime de bazen çok anlam ifade eder. Bazen de tercih ettikleri isim bir müzik topluluğunun kaderini değiştirebilir…

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Whisky, ülkenin siyasal anlamda en karışık olduğu yıllardan biri olan 1979 yılında kuruldu. Karmaşanın, değişimlerin, toplumsal kaosun içerisinde… Bu şartlarda mücadeleye başlayan Whisky her süreçte bu mücadelesini sürdürmek durumunda kaldı. Bazen bir konser toplumsal olaylara denk geldi, bazen bir festival sırasında deprem oldu. Bazen de değişen müzik sektörü içerisinde artık onları görmek istemeyenler vardı. Fakat Whisky yaşadığı kayıplara, yitirdiklerine, zorluklara rağmen durmadı, vazgeçmedi.

    31 Mart 2013 tarihinde Favela’da hem kurucuları Kamil Özaydın’ın ölümünün 20.yılını anmak hem de “Ateş Suyu” albümünün 20.yılını kutlamak için sahneye çıktıklarında uzun bir aradan sonra topluluk üyeleri yeniden birlikteydi. Onca yılın yıpranmış ruh halini dağıtacak tek şey yitirdikleri değerlerini anma arzusuydu. Bu arzu eski üyeleri bir araya toplamıştı. “Ateş Suyu” albümünü kaydeden ekip bu konserde yeniden bir araya gelmişti.

    Ateş Suyu albümü 1993 yılında Doruk Onatkut stüdyosunda kaydedilmişti. Albüm çalışmalarının sürdüğü süreçte hayatını kaybeden Kamil Özaydın dört parçada gitar çalmış, geri vokalde de yer almıştı. Bu sebeple taşıdığı müzikal değerin yanında duygusal anlamda da değerli bir albümdü. 2013 yılında yeniden bir araya gelen Serdar Çokuslu, Alpay Şalt, Arif Deniz Toker ve Çağatay Ateş ile birlikte dönem dönem grup kadrosunda yer alan Taner Keleş geçmişte “Binnaz”, “Cadı”, “Cumartesi”, “Yalnız Seninle” gibi sevilen şarkıları içerisinde barındıran “Ateş Suyu” albümünü yeniden kaydedip ilgililerle buluşturdu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Yıllardır yeni baskısı yapılamayan ve dijital platformlarda yer almayan “Ateş Suyu” albümü henüz CD tüketiminin yaygınlaşmadığı bir dönemde sadece kaset olarak basılmıştı. Yeni düzenleme “Ateş Suyu 2.0” adı altında 500 adet elle numaralandırılmış plak olarak basıldı. Bu çalışma grubun ilk LP çalışması oldu. Eser Taşkıran tarafından da mikslendi. Albümün ilk versiyonuyla kıyaslandığında arasındaki önemli farklılık LP formatının süre kısıtlaması oluşturduğu için “Binnaz” şarkısının dokuz dakikadan altı dakikaya yeniden düzenlenmesi olmuş.

    Albümün sanatsal konseptini inceleyecek olursak cadı simgesi ile “Cadı” şarkısına güzel bir atıfta bulunulmuş. Mitolojik bir figür olarak ejderha, kadehin içerisindeki ateş suyu içerikle kapağın arasında ince bir uyum yakalanması amacıyla işlenmiş öğeler olarak göze çarpıyor. “Ateş Suyu 2.0”ın sanatsal konsepti Alpay Şalt’a, grafik tasarım ve uygulaması da Black Metal ‘in ülkemizdeki temsilcilerinden Moribund Oblivion ve Groza gruplarının kurucusu Bahadır Uludağlar’a ait.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Plak koleksiyoncularının, müzik severlerin mutlaka edinmesinin faydalı olacağı albümün sınırlı sayıda basıldığını tekrar hatırlatmakta fayda var. Konserler, katıldığı festivaller, albüm çalışmaları toplumsal olaylara, doğal afetlere, birçok olumsuz şarta maruz kalsa da üretmekten geri durmayan bu topluluk için söylenebilecek tek şey emeklerinin ne denli önemli olduğudur. Hala Kamil Özaydın’ın ruhunun yaşadığının ispatı bu albüm… Ayrıca daimi mücadelenin ve emeğin…

    Belki bu plağa gösterilen ilgi o dönemin diğer topluluklarını da yeni üretimler konusunda harekete geçirebilir. İçinde yaşadığımız süreçte müzik topluluklarına verilecek anlamlı destekler onları yeni üretimler konusunda mutlaka cesaretlendirecektir. Yeter ki maddi ya da manevi ayrım gözetmeden desteğinizi ve ilginizi esirgemeyin…
    Mücadele ve müzikle…