Premier Lig Günlükleri: Bazen bir uçurum kalır

Arsenal’in Avrupa Ligi yarı final maçında Villarreal karşısında elenmesinden sonra BBC’de takımın eski topçularından Lee Dixon konuşuyor: “Maç bu sezon alıştığımız tipik Arsenal performansıydı. Arteta’nın oyun felsefesi, nasıl bir takım yaratmak, takımını nasıl oynatmak istediği konusunda iyi düşünceleri olduğu şüphesiz, ancak sahada bu düşünceyi uygulayabilecek karakterlere, o sorumluluğa sahip futbolcularınız yoksa bunların hiçbirinin önemi kalmıyor!” Meselenin özü budur. Velhasıl 25 seneden sonra gelecek sezon Avrupa Kupalarında yer alamayacak Kuzey Londra’nın “Topçuları”, ligde bulundukları orta sıralar kötü geçen sezonun özeti. Oynadıkları 34 maçın 13’ünden puansız ayrıldılar, takımda sadece iki oyuncu, Lacazette (13) ve Aubameyang (10) beşten fazla gol attı. Bu sezon 46 golde kaldılar, Manchester City’den 25, Manchester United’dan 20, ve Leicester City’den 15 gol az buldular…

Sahada olduğu kadar, saha dışında yaşadıkları sıkıntılar aşikâr. Sıkıntının kaynağı Amerikalı milyarder girişimci Stan Kroenke ve holding şirketi Kroenke Sports and Entertainment. Geçenlerde taraftar sitelerinden birinde okumuştum, “Kroenke 2011’de kontrolü ele geçirdiğinden beri kulübü yavaş yavaş tek amacı şirketinin karını artırmak olan ruhsuz bir kabuğa dönüştürdü” diyordu bir Arsenal sevdalısı. Bir de 2003’ten beri şampiyonluk yaşamamış, son beş sezonda Şampiyonlar Ligi’ne hasret kalmış bir orta sıra takımının Avrupa Süper Ligi ile anılması meselesi var ki, Kroenke’nin niyetini anlatan. Oysa tarihi ve kökleriyle Ada futbolunda iz bırakmış bir kulübün kârdan ve paradan başka bir şey düşünmeyen bir Amerikalının elinde her geçen sezon eriyerek azalmasını izlemekten kötü ne olabilir ki! Velhasıl Arsenal’in hikâyesi Yusuf Hayaloğlu’nun dizeleri misali: “Bazen bir uçurum kalır, bazen de martıların ardından, velvele koparan bir leş kalır, bir intihar gibi, puşt olunca sevdalar.”

Güneşli bir Londra Pazar’ında, bitime dört kala, Arsenal evinde West Bromwich Albion karşısında. Rakibe karşı evlerinde oynadıkları son 12 maçın 10’unu kazandı Arsenal, ancak bu sezon evlerinde hüsran yaşayan takımlardan. Deplasmanda oynadığı maçlarda 27 puan çıkaran takım evinde ancak 22 puan bulabildi, irdelenmesi gereken budur muhtemel. West Brom’a gelince, kaybettikleri takdirde düşmeleri kesinleşecek, onlar da Ada futbolunun hakiki asansör takımlarından…

Arsenal 4-2-3-1 dizilişinde, ileri uçta Martinelli’nin arkasında Pepe, Smith-Rowe, Willian üçlüsü. Misafir takım 4-4-1-1 dizilişinde, ileri uçta Diagne’nin arkasında Pereira, Yokuşlu, Gallagher ile merkezde. West Brom ofansif başlıyor maça. 29’da öne geçiyor Arsenal, Willian, Saka’yı savunma arkasına kaçırıyor, onun kestiği topu kaleye gönderen Smith Rowe, takım adına sezonun kazancı Saka, Smith-Rowe ikilisi. 34’te sezonun en güzel gollerinden birini kaydediyor Pepe, sağdan getirdiği topu uzak köşeye enfes vuruyor. Arsenal topa yüzde 69 oranında sahip olduğu, rakip kaleyi sekiz kez yokladığı devreyi iki farkla önde kapatıyor.

66’da farkı bire indiriyor West Brom, Pereria orta sahadan kaptığı topla rakip sahaya inip köşeye yerden vuruyor, sezonun en güzel gollerinden. Son 15 dakikada Arsenal’de Ceballos yerini Partey’e bırakıyor. Arsenal oyundan düşerken savunmasını ileri çıkarıp beraberlik için yükleniyor. 89’da Arsenal’ın kullandığı serbest vuruşta Willian sağ üst köşeye enfes vuruşuyla takımının 3. golünü kaydediyor. Maçı 3-1 kazanıyor Arsenal, ligde 9. sıradalar. West Brom’a gelince, gelecek sezon Championship’te yer alacaklar, yıldızları Pereira’yı takımda tutabilirlerse dönme şanslarını artırırlar. Maçtan sonra hocaları Sam Allardyce gelecek sezon takımda kalıp kalmayacağını bilemediğini, bu konuda sorulacak sorulara cevap veremeyeceğini dile getiriyor. O basın toplantısı esnasında Arsenal taraftarlarının stad dışındaki protestosu Arsenal’ın bu sezonki düşüşünü anlatıyor, görmesini bilenlere…