Te be Maarem Pelvan, dün Ankara’da yol haritasını açıkladı: 4 Eylül’de Sivas’tan “Bin Günde Memleket” adını verdiği siyasi hareketini başlatacak.
Yani, nedir?
CHP’de kendisine ekmek de, su da yok:
Önümüzdeki seçimde Cumhurbaşkanı Adayı olacak!
***
Son Kurultay’da “dış kapının mandalı” muamelesi yapılan Muharrem İnce, Kemal Kılıçdaroğlu’nu adeta yerden yere vurduğu dünkü konuşmasında aynen şöyle dedi:
“CHP’nin iktidarı demek, CHP Genel Başkanı’nın Cumhurbaşkanı olması demektir. Ben iktidardan bunu anlarım…
Eğer Erdoğan’ın eski arkadaşlarından birini Cumhurbaşkanı yapacaksan, ben ona CHP iktidarı demem ki…
Genel Başkan’ın böyle bir iddiası yok.
Böyle bir iddia yoksa CHP’nin iktidara yürüdüğü de hayal demektir.
İktidara yürüyormuş da, ben engel oluyormuşum!
İktidara yürüme iddiası yok, zaten…”
***
Muharrem İnce, 4 Eylül’de yani Sivas Kongresi’nin yıldönümünde yola çıkıyor; “Cumhurbaşkanı Adaylığı” hedefiyle siyasi hareketini başlatıyor.
Vakti geldiğinde, 100 bin imza ile aday olacak!
Haliyle, “parti kuracak mı, kurmayacak mı?” sorusunun cevabı önemsizleşiyor.
Dün, “Ayrılırsam da, CHP’yi kurtarmak için ayrılırım” demesi bundan dolayıdır.
***
Şu ana kadar yapılan anketler, İnce’nin oy potansiyelinin CHP için “hatırı sayılır bir kayba” neden olacağını gösteriyor.
Yüzde 1-2’lik oy yüzdesinin bile “kritik önemde” olduğu Cumhurbaşkanlığı Seçim Sistemi’nde, “Muharrem İnce’nin adaylığı ile yaşanabilecek muhtemel oy kaybının” CHP’ye pahalıya patlayacağını öngörmek zor değildir.
***
CHP yönetimi, şu ana kadar “Maarem Pelvan”ın çıkışını hafife aldı.
Bundan sonra da küçümsemeye devam ederlerse, ancak sandıkta uyanırlar!
CHP’de Otuz Yedinci Olağan Kurultayın ardından “Benim Adım Kemal” yol arkadaşlarını belirledi ve “İkinci Kaptan” koltuğuna Selin Sayek Böke oturdu.
CHP’nin Genel Sekreterliği’ne getirilen Böke, üç yıl önce partideki görevlerinden istifa etmiş; istifasından evvel, dönemin ABD Ankara Büyükelçisi ile görüştüğü öne sürülmüştü.
Üç yıl sonra, işte yine Selin Sayek Böke sahneye çıktı…
CHP Genel Sekreterliği’ne getirilirken, bir kez daha ABD’nin Ankara Büyükelçiliği mi, devreye girdi, acaba?
***
Hem Selin Sayek Böke, hem de Genel Başkanı “Mister Kemal” ABD’nin Ankara elçiliğinin sufleleriyle siyaset yapıyor…
Her ikisi de; ABD’nin menfaatlerinin, politikalarının, tezlerinin takipçisidir.
-Gel derler gelirler; git derler giderler; kal derler kalırlar!
Haziran 2015’te Küresel Baronlar’ın yönetimindeki Bilderberg’in Avusturya’da yapılan toplantısına katılan Böke, 2014’ten itibaren “CHP’nin Yeni Yıldızı” diye lanse edilmişti.
O dönemde, “Yurttaş Doğan”ın medyası Böke’yi yere göğe sığdıramamıştı!
***
Washington ağzıyla konuşmaya bayılan CHP’nin İzmir Milletvekili Böke, PKK terör örgütünün Suriye’deki uzantısı olan YPG’li teröristlerle ilgili bir suale aynen şu cevabı vermişti:
“Ben de, arkadaşlarım da; bu yapının bir terör örgütü olup olmadığına dair değerlendirme yapabilecek bir istihbarat bilgisine sahip değiliz…” (2 Şubat 2018)
***
Yeri gelmişken…
Selin Sayek Böke’nin Genel Başkanı “Benim Adım Kemal”in, YPG’li teröristler için ne dediğini de hatırlayalım:
“Bizim için YPG bir terör örgütü değildir. YPG, kendi vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşumdur.” (21 Ekim 2014)
YPG-PYD-PKK terör örgütü, başından beri Haydut Devlet ABD’nin komutasında…
Bir nevi Amerikan Askeri’dirler.
ABD, bunları her türlü besliyor.
YPG’li teröristlere silah sevkiyatı gırla gitti, gidiyor.
Daha yeni; YPG, ABD’de yerleşik “Celta Crescent Energy LLC” adlı şirketle petrol anlaşması imzaladı!
Yani, nedir?
“Terörizmin finansmanı” kapsamında bir anlaşmadır!
