Ortadaydı, Beşiktaş kaptı...

A -
A +

Önce, zeminin bakımını kim yaptıysa "Ellerinize sağlık" diyerek başlayalım. Kadro seçimlerine yüksek sesli itiraz yoktu, doğrusu da buydu.
Beşiktaş'ın başlangıçtaki baskısında Galatasaray çıkış yolunu kolay buldu. Hatalı paslarda ise, dönen topları Luyindama topladı.
Özellikle Sergen Yalçın, kime forma verdiyse 'mücadele' veriminin maksimumunu aldı.
İlk 45'in adamı tartışmasız Marcao'ydu!..
1- Galatasaray'ı öne geçiren golü atabilirdi; Atiba çizgiden çıkardı.
2- Öyle hatalı bir pas attı ki -kendi kalesine doğru- Larin kaleci Okan'la karşı karşıya kaldı... Zor olanı yaparak topu dağlara taşlara attı.
Beşiktaş Aboubakar'ı, Galatasaray Diagne'yi oyuna sokamadı. Oğuzhan ve Belhanda'nın ofansif katkısı sınırlı kaldı.
İki takımın da kaleye isabeti neredeyse yoktu.
İkinci yarının büyük bölümü benzer geçti.
Hani, ekrana bakmayan birinin kırmızı karta kadar kaçırdığı bir şey yoktu.
60'ta Diagne, ayağını 'fazla' kaldırıp, Montero'nun başına dalınca Galatasaray 10 kişi kaldı.
Sergen Yalçın bu avantajı skora dönüştürmek için N'Koudou (Ghezzal) ve Mensah'ı (Oğuzhan) oyuna sürdü.
Fatih Terim'in hamlesi ise Donk (Belhanda) ve Babel (Arda Turan) oldu.
Doğrusu, oyunun renginde pek de bir değişiklik olmadı.
Son 10 yaklaşırken, Fatih Terim risk alıp iki ofansif özellikli isim Emre Akbaba (Oğulcan) ve Emre Kılınç'la (Etebo) 3 puana soyunmaya hazırlanırken, Josef De Souza'nın golü hesaplarını bozdu.
Golde Galatasaray savunmasının adam paylaşımındaki hatası da etkili oldu.
Galatasaray ‘acaba’ diye düşünürken,  N’Kodou bu umudu tüketti.
Sonuç olarak Beşiktaş 'ortada' diyebileceğimiz maçı kopardı ve kurulduğu liderlik koltuğundan kalkmadı.

MAÇIN ADAMI: Josef De Souza

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.