Muharrem İnce, Cumhurbaşkanı adayı gösterildiğinde, adaylık tanıtım toplantısının akılda kalan önemli bölümü rozet değişimiydi. İnce, yakasındaki CHP rozetini çıkarıp “15 yaşında, 1979 ara seçimlerinde sokaklara afiş asmaya çıkmış ve 39 yıl CHP’nin rozetini taşımış biri olarak ben tarafsız bir Cumhurbaşkanı olacağım ve rozetimi size emanet ediyorum” demişti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da, kendi yakasından çıkardığı Türk bayraklı rozetini, “80 milyonun Cumhurbaşkanı adayı olacağı gerekçesiyle” İnce’nin yakasına takmıştı.

Aradan iki yıl geçti. Muharrem İnce, dün kameraların karşısına geçti. Toplantısına büyük bir ilgi vardı. İnce’nin konuşma yapacağı kürsünün arkasında iki Türk bayrağı ve ortasında da Atatürk’ün fotoğrafı bulunuyordu. İlginç olan, orada CHP’yi anımsatan amblem ya da fotoğrafa yer verilmemesiydi.  İnce konuşmaya başlayınca ister istemez yakasındaki rozete gözüm takıldı. İki yıl önce, Kemal Kılıçdaroğlu’nun yakasına taktığı Türk bayraklı rozetle toplantıya gelmişti.

İLK SINAV

Neler söylediğinden çok, görüntüleri incelediğimizde Muharrem İnce’nin net mesaj vermiş olduğunu görüyoruz. O da, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanlığı adayının şimdiden ilan edilmesidir. Sivas Kongresi’nin yıl dönümü olan 4 Eylül’de, “Bin Günde Memleket Hareketi”ni başlatacağını açıklaması da, Cumhurbaşkanlığı adaylığı çalışmalarının startı olarak görülmeli. Yani, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı olsa da, olmasa da İnce, 100 bin imzayla aday olmanın koşullarını zorlayacak.

Özellikle CHP’liler “Muharrem İnce ne diyecek?” diye bekledi. Açıklamalarının sonunda da sorulara vereceği cevabın ne olacağına kilitlendi. Ancak, İnce, soru kabul etmedi. Bu da hanesine ilk eksi puan oldu.

MUHALEFETE YÜKLENDİ

Muharrem İnce’nin konuşmasında, iktidardan çok mensubu olduğu CHP’ye yüklendiğine tanık olduk. Yani, muhalefete muhalefet yolunu seçti. Ülkemizin içinde bulunduğu temel sorunlara çözüm önerileri getirmek yerine, partisinin bilinen eksiklik ve aksaklıklarını dile getirmesi de dikkat çekti.

Cumhurbaşkanlığı seçim gecesi açıklama yapmadığı için hep eleştirilen İnce, daha önce bu köşede belirttiğim gibi tüm suçu CHP Genel Merkezi’nin üzerine yıktı. Oysa, aynı İnce seçimden bir gün sonra CHP Genel Merkezi’nde şunları söylemişti:

“Seçim sürecinde oylara müdahale edildiğini, sandıklarda çeşitli usulsüzlükler yaşandığını gördük. Görevli arkadaşlarımız bunlarla cansiperane mücadele ettiler. Onların sandıklara sahip çıkma azimlerini ve kararlılıklarını kutluyorum. Kendi adıma ve ülkemiz adına teşekkür ediyorum. Seçimde, her sandıkta ıslak imzalı tutanak tutulur. Altında bizim görevlilerimizin imzası bulunur. Bizim için gerçek seçim sonuçları bu tutanaklarda yazan rakamlardır. Görevlilerimizin bize ulaştırdıkları tutanaklarda Yüksek Seçim Kurulu’nun açıkladığı rakamlar ve oranlarla anlamlı bir farklılık yoktur. Olan farklılıklar, toplam sonucu değiştirecek nitelikte değildir. Dolayısıyla seçim sonuçlarını kabul ediyorum.”

İnce’nin, seçimden önce kendisine veri akışının nasıl yapılacağı konusunda bilgi vermek isteyen Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel’le, görüşmeyeceğini koruması aracılığıyla bildirdiğini ve bunun CHP’de hiç unutulmadığını da hatırlatalım.

DİSİPLİN CEZASI

İnce’nin parti yönetimine dönük sert eleştirilerine karşın “ilk ve son kez” bir cevap verilmesi uygun bulundu. Dün, İnce ile ilgili  “son”  açıklama yapıldı. Vatandaş nezdinde de İnce’nin açıklaması için “Dağ, fare doğurdu” deyimi kullanıldı. Ayrıca yeni bir hareket başlatan İnce’nin parti üyeliğini sonlandırarak bunu yapmasının daha etik olacağını vurguladılar.

Merak edilen konulardan birisi de şu: Partisine dönük sert açıklamalarda bulunan Muharrem İnce hakkında CHP Genel Merkezi tarafından bir disiplin soruşturması başlatılacak mı? Dünkü konuşmaları nedeniyle herhangi bir disiplin soruşturması CHP’nin gündeminde yok. Ancak, bu tür eleştiriler devam ederse süreç içinde ne olacağının da garantisi bulunmuyor.  CHP, İnce’nin bunca eleştiride bulunduğuna, yeni hareket başlatacağını açıkladığına göre kendisinin ayrılmasını bekleyecek.

“ACİL” KODUYLA UYARI

Muharrem İnce’ye dün verilen cevabın ardından, parti yöneticileri tarafından yeni cevaplar verilecek mi? Bunu araştırdığımda, Genel Başkan, yardımcıları, il başkanları ve diğer parti yönetiminde yer alanların Muharrem İnce’nin konuşmalarıyla ilgili yorumlarda bulunmayacak. Bunun için parti yöneticileri dün “acil” koduyla uyarıldı.

Basın toplantısında İnce “Millet İttifakının içindeysem, bırakın bu; ayrı bir umut olsun” dedi. Millet ittifakının içinde yer alacağını, su şişeleriyle net bir biçimde ortaya koydu. İnce’nin umut olup olmayacağı, vitrine çıkaracağı kişiler, bundan sonra izleyeceği politika belirleyecek.

O zaman bekleyelim, görelim...