Dönerci ustası Ali Arıca, “Hayırlı olsun!” selamını işitmiş olsaydı, Denizli Valisi Ali Fuat Atik, eldiven takmıyor oluşunu ‘şahsiyet meselesi’ haline getirmezdi.

Sen misin, kameralar önünde vali beyin ‘şahsını’ muhatap almayan!

Vali Atik, lokantanın derhal kapatılmasını emretti.

Polisler geldi, tutanaklar tutuldu.

Kendisi bizzat ve “şahsen” yasakladığı halde geçen ayki esnaf teftişine maskesiz çıkan Atik, önceki gün zorunlu olmadığı için eldiven kullanmayan dönerciyi cezalandırdı.

Görüntüler sosyal medyaya düşünce...

Atik, özür diledi.

“Şahsımın yaklaşımı şahsımı da üzdü” dedi.

Yazılı açıklamasında ifade ettiği üzere Atik, “vatandaşın sağlığını koruma anlayışı” ile hareket etmişti.

Diğer ‘şahsımın valileri’ gibi...

SAĞLIKÇILARI SUÇLAYAN VALİ

Pandeminin başlangıcında İstanbul, Ankara ve İzmir’in ardından en kritik şehir kabul edilen Zonguldak’ın Valisi Erdoğan Bektaş, 567 vakanın 137’sinin sağlık görevlilerinden oluştuğunu açıkladıktan sonra beyaz önlüklü kahramanlarımızı suçladı. O kadar ki, “Sağlık çalışanlarımızın bize getirdiği yük olmasaydı belki bugün geri dönüşü konuşacaktık” diye sitem etti. Sanki onlar koronavirüse, hastalıkla savaşırken değil de keyif için yakalanmıştı.

İlk kararname ile merkeze çektiler Vali Bektaş’ı...

Kıyıdan devam edelim.

İçişleri Bakanlığı’nın talimatı ile sokağa çıkamayacak muhtaçlar ve yaşlılara yardım için Vefa Sosyal Destek Grubu kuruldu. Giresun Valisi Harun Sarıfakıoğulları, oluşturduğu kurula iktidar yanlısı Memur-Sen konfederasyonu ve bağlı iki sendikası ile Bilal Erdoğan’ın TÜGVA’sını ve Menzil’cilerin Beşir Yardım Derneği’ni kattı. Şehirde üçer belediyesi bulunan CHP ile MHP’yi çağırmadı.

MHP’li memurlar bile ayrımcılığa isyan etti.

Durun, bitmedi.

İL BAŞKANINDAN HEDİYE İSTEYEN VALİ

Rize Valisi Kemal Çeber, Cumhurbaşkanı’nın şehrini yönettiğine göre biraz imtiyazlı sayılmalıydı. Yerel Çay TV’de AK Parti İl Başkanı İshak Alim’in konuk olduğu yayına mesaj göndererek, “Sayın başkanımızdan pandemi bittikten sonra bir hediye bekliyorum. Mesela bir umre seyahati olabilir. Rizeliler de şahit olsun” dedi.

Rizeliler, Vali Çeber’in 1.7 milyonluk makam aracına şahitti.

Bu hediyeye neden olmasındı ki?

Manzara Karadeniz’de böyleyken Doğu’da farklı mıydı sanki...…

Diyarbakır Belediyesi’ne kayyum olarak atanan Vali Hasan Basri Güzeloğlu, pandemi önlemlerini ele almak adı altında AK Parti il, ilçe, kadın ve gençlik örgütleri ile belediye başkanlarının katıldığı toplantıya başkanlık etti.

DÜĞÜN YASAĞINI İHLAL EDEN VALİ

Malazgirt Zaferi’nin 949. yıl dönümü Muş’ta resmi tören ve geniş katılımlı kutlanırken dört gün sonraki 30 Ağustos Zaferi’nin yıl dönümünde koronavirüs önlemi anımsandı. Kırşehir Valisi İbrahim Akın, CHP’nin düzenlemek istediği akşam yürüyüşünü yasakladı. CHP Milletvekili Metin İlhan, bir polis tarafından tekmelendi.

Bir gün sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sel felaketi için geldiği Giresun’da miting yapıp seçmenlere kürsüden çay fırlattı.

Aşağıda, adeta çay izdihamı vardı.

Yalnızca miting yasağı değil...

Düğün yasağı da AK Parti tarafından delindi.

AK Parti Kocaeli Milletvekili Cemil Yaman, oğlu için 1500 kişilik düğün töreni yaptı.

AK Partili Yaman, sorular üzerine gülerek, “Pişman değilim. Uzaktan gelen misafirlerimiz olduğu için yemek ikramı yaptık. Ben Ağrılıyım. Yapmasam ‘Bizi yemek yedirmeden yolladı’ derler” diye konuştu.

Düğün haberi patlayınca...

Yaman’a bir miktar para cezası uygulandı.

Cezayı kim mi kesti?

Düğün katılımcılarından Dilovası Kaymakamı Mustafa Asım Alkan!

Üstelik Alkan, düğün protokolünde tek de değildi.

Yanında Kocaeli Valisi Seddar Yavuz vardı.

ŞAHSİYET MESELESİ

Demem o ki...

Denizli Valisi Ali Fuat Atik’in ‘şahsı’ üzülmesin.

Dönerci ile arasındakinin ‘şahsi’ bir mesele olmadığının farkındayız.

Yine de ‘şahsen’ bir hatırlatmada bulunmakta fayda görüyorum.

‘Şahıslar’ gidici, ‘şahsiyetler’ kalıcıdır vali bey.

Hoşça kal Bekir ağabey


Bekir Coşkun’u kansere kurban verdik.

Bekir ağabey güzel dilimiz Türkçe’yi en duru ve en harikulade kullanabilen birkaç kalem ustasından biriydi.

Kalemini insanların daha adil ve daha özgür bir hayata kavuşmasına, hayvanlar ve doğanın korunmasına adadı. Varlığını Türk halkına armağan etti.

Bekir ağabeyle kısa bir süreliğine de olsa aynı gazetede, SÖZCÜ’de yazı yazmış olmayı şeref kabul ediyorum.

Hoşça kal Bekir ağabey.