Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 20 Mart 2019 tarihinde “2019 Yıllık İşgücü İstatistikleri”ni açıkladı. 2019 Yıllık İşgücü İstatistikleri, işsizlik ve istihdamda vahim tablonun devam ettiğini gösteriyor. İşsiz sayısı 2018’e göre 932 bin artarken istihdam bir önceki yıla göre 658 bin kişi azaldı. Koronavirüs günlerinde, ekonomik anlamda sıkıntı yaşayan firmaların çalışan sayısını azaltacağını söylemek için kahin olmaya gerek yok! Ancak... İktidarıyla, muhalefetiyle, demokratik kitle örgütleriyle salgına karşı ‘birlik’ çağrıları yapanların duyması gereken raporlar var... Örneğin...

BAKANLIĞA 6 TALEP

17 Mart günü Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na altı talep sundu: “İşten çıkarmalar yasaklanmalı... Zorunlu mal ve hizmet üretimi dışında ücretli izin uygulanmalı... Tüm çalışanların gelirleri güvence altına alınmalı... İşsizlik sigortası ödeneğinden yararlanma koşulları kolaylaştırılmalı... Fatura ve kredi borçları ertelenmeli... En düşük emekli aylığı asgari ücret düzeyine yükseltilmeli...”

25 MİLYON İŞSİZ

Aynı günlerde DİSK, “Kovid-19 ile mücadele ve İşsizlik Fonu” raporu hazırladı... Raporda, Uluslararası Çalışma Örgütü ILO’nun, salgın nedeniyle dünya çapına 25 milyon insanın işini kaybetme riski olduğuna dikkat çekiliyor: “...Türkiye de büyük bir işsizlik dalgası ile yüz yüze. Kapanan ve üretime ara veren işletmeler nedeniyle işçiler işsiz kalıyor ve her geçen gün bu sayı artıyor. Bir yandan alınan sağlık önlemleri öte yandan talep daralması ve ekonomik durgunluk nedeniyle Türkiye, tarihinin en büyük işsizlik dalgası ile karşı karşıya. İşçiler ya ücretsiz izne çıkarılıyor ya da işten çıkarılıyor. İki durumda da ciddi bir gelir kaybı yaşanıyor.”

DİSK’İN HAZIRLADIĞI DESTEK TABLOSU



İşsizlik Sigortası Fonu neden keyfi kullanıldı?


DİSK, “Kovid-19’un yaratacağı büyük toplumsal tahribata karşı diğer kamusal tedbirlerle birlikte İşsizlik Sigortası Fonu önemli bir işlev görebilir” tespiti yapıyor: “... Fon’da bulunan 131 milyar TL’yi aşkın kaynakların bir bölümünün kullanımıyla 3 ay boyunca 15 milyon işçiye asgari ücret düzeyinde bir destek sağlanabilir. Ancak İşsizlik Sigortası Fonu kaynaklarının devasa bir bölümü kullanılabilir halde, nakit veya likit değil. Fon kaynakları hükümet tarafından devlet tahvillerine yatırılmış durumda. Fon kaynakları uzunca bir süredir hükümet tarafından keyfi olarak kullanılıyor. Yıllar önce hükümet tarafından kullanılmak üzere Fon’dan 10 milyar TL kaynak çekildi ve bu para iade edilmedi. Daha sonra fon kaynakları istihdam seferberliği gerekçesiyle teşvik olarak işverenlere aktarıldı. Bugün de en gerekli olduğu anda Fon kaynakları kullanılamıyor.”

Rapor, ‘fonun, nakit ya da likit hale getirilmesini’ savunuyor.

Yani... Kaynakların, paraya çevrilmesi şart! Ve...  Şu tablo ortaya çıkıyor:

SOSYAL DEVLET NEREDE?

“Kovid-19 ile mücadele boyunca, 1 milyon işçiye 3 ay süreyle sağlanacak asgari ücret düzeyinde ödenek için 7 milyar TL... 5 milyon işçiye 3 ay süreyle sağlanacak asgari ücret düzeyinde ödenek için 34.9 milyar TL... 10 milyon işçiye 3 ay süreyle sağlanacak asgari ücret düzeyinde ödenek için 69.8 milyar TL... 15 milyon işçiye 3 ay süreyle sağlanacak asgari ücret düzeyinde ödenek için 104.7 milyar TL yeterli olacaktır. Bu kaynaklar İşsizlik Sigortası Fonu’nda vardır.”

Yani... Bu talepler karşılanmayacak talepler değil! Sosyal devlet mi dediniz, işte fırsatı!