Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SALİH TUNA

Genel Merkez’de Ekrem Pazarlama

Hava kurşun gibi ağırdı. Düşürülen milletvekillikleriyle ilgili ne yapacaklarını bilmiyorlardı.
Özgür Özel "Sine-i millete dönelim" deyince Engin Altay ceylan derili koltukları, özlük haklarını düşünerek zıpladı. "İstifa etmekle olmaz" dedi, "En iyisi, dağılalım!"
Herkesin hayret dolu bakışları altında devam etti. "Akşener, Davutcan ve Babacan'ın partilerine dağılalım. Böylece hem sine-i millete dönmüş oluruz hem de özlük haklarımızı kaybetmemiş oluruz..."
Genel başkanları, "Partimizde milletvekili kalmayınca sine-i millete kim dönecek?" dedi, "CHP tabelası mı?"
Faik Öztrak araya girdi, "Bir yürüyüş tertip etsek sayın genel başkanım!" dedi, "Tam zamanı."
Genel başkanları, Ankara-İstanbul yürüyüşünde kırılan tırnağını hatırladı. "Erdoğan'ın oyununa gelmeyelim!" dedi, "Bizi milletin önüne atmak istiyor. Şimdilik 'Akepe darbe yaptı' söylemini gündemde tutalım yeter..."
"Maalesef tutamıyoruz efendim!" dedi Özgür Özel, "15 Temmuz'a tiyatro demeseydik iyiydi. Organize de olamıyoruz. HDP'liler sadece size dokunulduğunda sesiniz çıkıyor diyor. İYİ Partililerin sesi çıkmıyor. Herkes yasayı bizim onayladığımızı söylüyor zaten. Anayasa kitapçığını Meclis Başkanlığı önünde bırakmak gibi eylemler bulmamız lazım..."
Genel başkanları, "Haklısın!" dedi, "Ben de Saray'ın önüne gidip kitap mı bıraksam?!"
"Hangi kitabı efendim?"
En son okuduğu kitap, İnce Memed aklına geldi. Söylesem mi diye düşünürken imdadına Faik Öztrak yetişti. "Ersan Şen'in, 'suç sabitse karar doğru' şeklindeki açıklaması bizim için çok kötü oldu!" dedi. Engin Özkoç, "Onu Atatürk düşmanı ilan edelim!" diye atılınca da "Ersan Şen'i Atatürk düşmanı ilan etmek Kadir Mısıroğlu'nu Atatürkçü ilan etmek gibi bir şey..." karşılığını verdi.
Mansurcu vekil açlık grevi yapalım deyince Ekremci vekil, "Daha yaratıcı şeyler bulalım!" diyerek burun kıvırdı.
Mansurcu vekil, "Mesela nasıl?" diyerek dalga geçti, "Kanalizasyonları arıtmayıp denizi bok ettiğiniz gibi mi?!"
"Siz kendinize bakın. Seçimden önce kaynak sorunum yok diyordu Mansur başkanın. Metrolara afiş astırıp AK Parti ve MHP borç vermiyor diye ağlamaya başladı. 25 milyonluk bavulları ne yaptınız; ağaç heykellerine mi harcadınız?!"
"Siz ne değişik çıktınız ya. İsraf deyip duruyordunuz, İSKİ Genel Müdürlüğü'nün bahçesini yüzlerce sıfır kilometre araçla doldurdunuz!"
Genel başkanları, "Yeter artık!'" diye çıkışınca Mansurcu vekil, "Ama sayın genel başkanım en güçlü argümanımızı mahvetti bunlar" dedi, "Akepe belediyelerimize yaptırtmıyor deyip duruyorduk. Gittiler Akepe'nin Beyoğlu Belediyesi'nin ücretsiz maske ve dezenfektan dağıtımı yaptığı stantları gece yarısı söktüler...Sözen dönemi gibi bunlar da bize 25 yıl kaybettirmezse ben bir şey bilmiyorum!.."
Genel başkanları "Ulan yine mi 25?" diye içinden geçirirken Engin Altay gayet mağrur halde, "Atatürk'ten hesap soran bu Meclis Erdoğan'dan talimat alır hale geldi. Yazıklar olsun!" şeklindeki konuşmam çok ses getirdi" dedi.
Dip köşede daha önce hiç görmedikleri bir adamın sesi duyuldu: "Haklısınız ama o Meclis 1. Meclis idi. Sonradan Gazi Paşa'mız o Meclis'i lağvetti. Ayıca, 'Atatürk'ten hesap soran Meclis, teröristlerle mesafesini koruyamayanlardan hesap sormayacak mı?' sorusuna da hazırlıklı olmanız gerekir..."
Varlığını yeni fark ettikleri adama bakakaldılar. Genel başkanları neden sonra "Sen de kimsin?" diye ünledi.
Adam gayet nazik bir vurgulamayla, "Ben kitap okumaya çok meraklıyım efendim..." dedi.
"Kimsin dedim?"
"Ben Ekrem Pazarlama" dedi ve ivedilikle bavulunu açıp bir maske çıkardı. "Bu gördüğünüz Mustafa Kemal imzalı maskeleri işi bitince çöpe atmak zorunda kalmıyorsunuz. Kendi kendini yok eden çok özel bir maddeden yapılmış bu maskelerden daha niteliksiz olanlarını İstanbul Büyükşehir Belediyesi 2,89 TL'ye almaktadır. Bende bu eczanelerle aynı fiyatta, sadece 1 lira..."
Genel başkanları "Çık dışarı!" diye bağırdı, "Çık çık çık..."
Adam suhuletle "Ekrem pazarlama... Dağların ardından..." deyip çıktı.
Engin Özkoç, "Salih Tuna'nın köstebeği bu!" dedi, "Ben size köstebek değilim demiştim..."
Mansurcu vekil Ekremci vekile dönerek "Seninkinin adaşı" dedi gülerek.
"Ne olmuş adaşıysa?!"
"Ama sadece adaş da değil. Huyu da benziyor bak, rahmetli Burhan Pazarlama'dan 'Dağların Ardından' sloganını da çalmış..."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA