Pandeminin en ağır olduğu dönemde marka marketlerin yanı sıra, Türkiye'nin 81 iline yayılmış olan ulusal market zincirleri de hiç dükkan kapamayarak ve her türlü tedbiri alarak, halkın güvenle alışveriş yapmasına en büyük desteği verdi.
Türkiye genelinde 4 bin satış noktası ve 70 binin üzerinde üyesi bulunan Türkiye Perakendeciler Federasyonu Başkanı Ömer Düzgün, 20'ye yakın marketinin bulunduğu Erzurum'dan tüm Türkiye'deki üye marketleri takip ediyor.
Online toplantıda buluştuğumuz Düzgün, üye marketlerin sanıldığı gibi küçük metrekarelerde değil, genelde 350 metrekarenin üzerinde bir büyüklüğe sahip olduklarını ve salgın döneminde tüketiciye rafta ve de stok anlamında hiç bir problem çıkarmadıklarını söylüyor.
"Biz Türkiye'nin sigortasıyız" diyen Ömer Düzğün, yerel marketlerin daha da gelişmesi, önlerinin açılması için Ankara'nın kendilerini desteklemesini istiyor ve buna da gerekçe olarak, "Çünkü biz şehirlerin ekonomisinin ayakta kalmasına yardımcı oluşuyoruz. Yerel market kazandığını da o bölgede harcıyor, yatırım yapıyor. Marka market zincirleri gibi değiliz yani. Onlar bulundukları bölgeden bile ihtiyaçlarını karşılamıyorlar. Biz bulunduğumuz bölgede ekonomiyi canlı tutuyoruz. Ayrıca yerel marketler, yerel küçük üreticilerin ürünlerine raflarda yer vererek üretimin de güçlenmesine yardımcı oluyor" diyor.
Peki 2020'i yerel marketler nasıl tamamlayacak? Düzgün, hedeflerinin iki haneli büyüme rakamına ulaşmak olduğunu söylüyor. Yüzde 98 oranında markalı ürünlerle çalıştıklarının da altını çiziyor ama tabii temkini de elden bırakmıyor. "Sermayesi olanlar yeni marketler açabilir ancak ekonomide hiç bir şey eskisi gibi olmayacak ve biz bunun bilincindeyiz. 2021 de kolay bir yıl olmayacak" diyen Düzgün, pandemi süresince işleri durmayan sektörlerden birinin de kendileri olduğununu vurguluyor.
Söyledikleri önemli. "Sadece bizim sektörün satış yapıyor olması, durumun iyi olması bir işe yaramıyor. Diğer sektörlerin de iyi olması gerekiyor." Alışveriş merkezleri bir biri ardına kapılarını açıyor, perakende markaları da mağazalarını birer birer açmaya başladı ama tabii ki şu anda cirolar geçen yılın aynı dönemine kıyaslandığında çok gerilerde kalıyor. Online alışverişler çok arttı, katlandı ama tabii ki genel ciroda payı büyük değil. Sektörlerin hepsinin ayağa kalması kolay olmayacak. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye de sancılı bir dönemin içinden geçiyor ve işler yoluna yavaş yavaş girsin diye ekonominin aktörleri dört bir koldan çalışıyor.