Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SAİT GÜRSOY

Hayal gücü, oyun ve yaratıcılık

KOVID-19 salgını sebebi ile daha önceden hesaplanamayan bir belirsizlikle karşı karşıya kaldık. Bu süreçte eğitimde dijitalleşme ve uzaktan eğitimin getirdiği fırsatları en iyi şekilde kullanmamız gerektiğini gördük. Rekabetçi bir dünyada başarılı olabilmek için hayal kuran, problem çözen, yaratıcı 21. yy becerileri ile donatılmış bir nesle ihtiyacımız var. Peki ya uzaktan eğitim sürecinde 21. yy becerilerini ne denli ön planda tuttuk? Ya da tuttuk mu? Bu gibi konuları, Yaratıcılık ve Düşünme Eğitimi Uzmanı, Eğitim Danışmanı Duygunur Şahin Arslan ile konuştuk.
Duygunur Hoca; 21.yy becerilerinden eleştirel düşünme, yaratıcılık, inovasyon, problem çözme, iletişim, işbirliği, bilgi ve teknoloji okuryazarlığı, esneklik ve uyum sağlayabilme, küresel yetkinliklerden bahsetti. Sabit bir içeriği olmayan bu becerilerin günün koşullarına göre değişim gösteriyor olmasını önemle vurguladı. "Mesela, salgın döneminde, esneklik ve uyum sağlayabilme becerisi daha ön plana çıktı. Salgınla birlikte işimizi evimize taşıma gibi yeni çözüm yolları üretmek durumunda kaldık. Milli Eğitim Bakanlığı EBA TV kanallarından tüm öğrencilere ulaşmayı hedeflerken, "Okullar senkron ve asenkron çalışmalarla öğrencilerine ulaştı" diyor.
Hocamıza göre, uzaktan eğitim sürecinin en büyük dezavantajı fiziksel mesafenin oluşu, öğrenciye dokunamamak. Yüz yüze eğitimde de sağlık ve hijyen koşullarından dolayı fiziksel temasa dikkat etmek ve mesafeyi korumak gerekmekte. Fakat çocukla duygusal temasduygusal bağ kurma sağlanması ikinci plana atılmamalıdır. "Ben seni anlıyorum, güvendesin" mesajı verilerek, çocuklarla iletişim kurulmalı. İster sınıfta, ister ekranın karşısında öğretmenin çocuğa duygusal olarak dokunması çok önemli.

Oyun iyileştirir
KOVİD-19 sadece çocuklar için değil, biz yetişkinler için de belirsizlik yarattı. Belirsizlik ile başa çıkmada "oyun" en önemli araçlardan biri. Çocuklar oyun sırasında önceden kestiremediği yollara sapar, dener ve belirsizliklerle karşı karşıya geldiklerinde baş edebilmeyi doğalında öğrenir. Oyunda öğrenilenler aslında gerçek hayatın bir simülasyonudur. Uzaktan eğitimle de oyun oynanabilir ve fiziksel temasın olamayışı da oyuna engel değildir. O yüzden bu süreçte çocuklar, öğretmenler, ebeveynler oyunun iyileştirici gücünden faydalanmalıdır.
Duygunur Hoca'ya sıklıkla kullandığı hayal gücünü ve önemini sordum. Yaratıcılık, hayal gücü ile başlar. Farklı düşünenleri sistemin dışına itmeden, çocuklarımızın hayal gücünü desteklemeliyiz. Yaratıcı düşünme okullarımızda gözden çıkarılmamalı. Aksine daha çok önemsenmeli, öğretilmeli, geliştirilmeli. Bu noktada Milli Eğitim Bakanlığı'nın Eğitim Takvimi'ni hem çocukların hem yetişkinlerin takip etmesini öneriyorum. Takvimde merak uyandırıcı bilgi, oyun ve yaratıcı etkinlikler yer almakta. KOVİD-19 gibi küresel sorunları ve ortak sorunlarımızı çözmek için çocuklarımızın hayal gücünü desteklemeli. Salgın sürecinde de eğitimde önceliğimizin çocuğun üstün yararını gözetmek olduğunu unutmadan hareket etmeliyiz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA