Giriş
Yazıma ‘özgürlük’ kelimesinin tam anlamını yazarak başlamak istiyorum. Özgürlük, birinin engellenmeden ya da sınırlanmadan istediğini yapabilme, seçebilme ve hareket edebilme durumudur.
Özgürlük nerede biter peki? Sizin özgürlüğünüz benim özgürlüğümü sınırlandırdığı, kısıtladığı noktada biter. Bu da demek oluyor ki, özgürlük ancak ve ancak kendi hayatınla ilgili seçimleri kapsar. Başkalarını kısıtlamadığında hakkındır.
Yüzyıllardır tartışılan, farklı yorumlanan bu kelimenin sırrı bence kendi içinde gizli, yani ‘seçimleri hür iradeyle yapabilmek'te.
Bir de seçemediklerimiz var: Rengimiz, ırkımız, ailemiz, cinsiyetimiz gibi..
Seçemediğimiz şeyler üzerinden yargılanmak, sınırlandırılmak, aşağılanmak ve hatta ikinci sınıf insan muamelesi görme ihtimali korkunç acımasızca geliyor bana.
Amerika’da beyaz bir polis, siyahi bir vatandaşın boynuna, adamın tüm feryatlarına rağmen 7 dakika boyunca bastırıyor. Neticede George Floyd hayatını kaybediyor ve tüm Amerika’da siyahi vatandaşlar ayaklanıyor, yağmalar ve büyük protesto hareketleri başlıyor.
Bu acı olay, geçmişte yaşanan kölelik, sınıf ayrımı, ırkçılık gibi seçemediklerimizden kaynaklanan ve baskılanan öfkeden kaynaklı. Bu başkaldırıya dönüyor çünkü içeride aslında birikmiş korkunç bir isyan enerjisi var.
Yüzyıllardır süregelen ırkçılık konusu, bugün siyah ve beyaz insanlar arasında yaşanıyor. Ama ne acı ki bizler ırkçılığı cinsiyetler arasında bile yaşıyoruz dönem dönem.
Hep birileri ‘eşitlik‘ için kavga etmek durumunda kalıyor; kadın- erkek eşitliği için, siyah-beyaz eşitliği için... ve bu liste uzayıp gidiyor.
Halbuki en başta ne dedik, benim özgürlüğüm, senin özgürlüğünü kısıtlamadığı sürece gerçekten benimdir ve toplumsal kurallara göre aslında hepimiz eşitiz.
Bugün tüm dünyada üzüntüyle izlenen ve bir an önce hak yerini bulacak şekilde son bulmasını istediğimiz Amerika’da yaşanan olayları düşünürken kaygı duyduğum ve çocuklarıma anlatmak istediğim şu oldu: Sen dışarıdaki herkesle eşit haklara sahipsin. Kendini renginden, cinsiyetinden veya seçmediğin başka hiçbir sebepten dolayı ne üstün gör ne aşağı.
Özgürlüğünü, istediğin okulu seçerken, istediğin kıyafeti alırken, istediğin kitabı okurken, istediğin müziği dinlerken, istediğin yere tatile giderken kullan ama sakın başka birini bilerek incitme ve kimsenin özgürlük haklarını ihlal etme. Bil ki, kimse sana tolerans göstermeyecek. O anda almadığın tepki sana cesaret vermesin, biriken öfkenin ateşi çok daha büyük olur..
Kimsenin kimseyi ezmediği, üzmediği, sevginin ve saygının esas olduğu bir dünyada yaşasak güzel olmaz mı sizce de?
