Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Bir haftadır siyasetten uzak, çocuklarımla sakin bir tatil tatil yapmak için uğraştım ama Muharrem İnce'nin çıkışı nedeniyle bu imkansız.

        Nereye gitsem ve özellikle de CHP tabanında herkes aynı şeyleri soruyor ve konuşuyor.

        En sonunda bu ortamda siyaset orucunun olamayacağını görüp pes ettim.

        Önce yazılanları teferruatlı bir şekilde okudum ve Muharrem İnce’yi aradım.

        Gülerek açtı telefonu. Keyfi çok yerindeydi.

        ‘Sizin sayenizde tatil yapmak imkansız hale geldi’ diye girdim söze.

        “Valla bu süreçte beni hiç aramadınız. Tüm gazeteciler aradı ama siz hiç beni aramayınca şaşırdım. Demek tatil sebebiyleymiş. Ama az kaldı merak etmeyin Nagehan Hanım” dedi.

        “Perşembe bizi şaşırtacak bir şeyler söyleyecek misiniz? Yeni partiyi açıklayacak mısınız Muharrem Bey?” diye sordum.

        “Nagehan Hanım şundan emin olun, perşembe günü çok büyük bombalar açıklayacağım ama az zaman kaldı, daha fazla bir şey söyleyemem size. Aslında şu an kimseye demeç de vermiyorum ama sizin telefon ettiğinizi görünce nezaketen açtım” dedi.

        Perşembe siyasetin gözü kulağı Muharrem İnce’nin toplantısında olacak.

        İnce beklentiyi çok yükseltiyor.

        Peki bu yükselen beklentiyi karşılayan gerçekten bomba çıkışları olacak mı yoksa dağ fare mi doğuracak? Bunu yarın göreceğiz.

        Murat Karayalçın'a kırgın değilim

        Murat Karayalçın’ın bir TV programında Muharrem İnce’nin "Parti değil, hareket başlatıyorum" çıkışı ile ilgili "Bu bir şantaj" değerlendirmesini İnce'ye sordum.

        “O açıklamayı dün gece düzeltti ve öyle bir şey kastetmediğini söyledi Sayın Karayalçın” dedi.

        ‘Kırgın değil misiniz?’ diye sordum...

        "Hayır neden kırgın olayım ki Nagehan Hanım? Partiden önemli bir büyüğümüz Sayın Karayalçın, zaten ne kast ettiğine açıklık getirdi" diyerek bir meydan okuma ya da gerginlikten kaçındı.

        CHP'de Kılıçdaroğlu imzası

        Bir hakkı teslim edeyim.

        2018 haziranında, Muharrem İnce’nin yüzde 30’undan sonra -her ne kadar İnce seçim gecesini berbat yönetmiş olsa da- çok geniş çevreler tarafından genel başkanlığı tartışmaya açılan bir Kemal Kılıçdaroğlu vardı.

        Üstelik bu tartışma ilk kez yaşanmıyordu.

        Kemal Bey genel başkan olunsa da iktidar olmanın en zor olduğu partinin, CHP’nin yöneticisi olarak göreve geldiğinden beri kendi partisinin içinden açık ya da kapalı bir çok meydan okuma ile karşılaştı.

        Bugün, yani ağustos 2020 itibarı ile bu meydan okumaları çok net bir şekilde alt ettiğini, parti içi iktidarını mutlaklaştırdığını söyleyebiliriz.

        2018’deki "İnce mi Kılıçdaroğlu mu CHP’nin başına geçmeli"den, "İnce, Kılıçdaroğlu’nun CHP’si ile mi kendi mi devam etmeli", noktasına gelindi.

        Bu, Kılıçdaroğlu’nun parti içinde mutlak iktidar olmayı başardığını gösteriyor.

        Muharrem İnce’nin çıkışı ve yol haritasına dair düşüncelerime Perşembe günkü açıklamalarından sonra devam edeceğim...

        Diğer Yazılar