Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Sağlık çalışanları için temin edilen otel, yurt ve misafirhanelerle ilgili İstanbul’da son durumun ne olduğunu merak ettim.

        Birkaç gün önce Anadolu Ajansı 3151 kişilik yatak ayarlandığı haberini geçmişti.

        Ben de bu haberin detaylarını ve yatakların nerelerde olduğunu, hangi otel ve misafirhanelerin kapılarını bu zor dönemde açtıklarını ve son günlerde bana sağlık çalışanlarından çok sık ulaşan “Nasıl müracaat edeceğiz? Yer sıkıntısı var mı?” gibi soruların cevaplarını öğrenmek için önce İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yönetimini aradım. Ekrem İmamoğlu’nun Başdanışmanı Murat Ongun ile konuştum.

        BELEDİYENİN ORGANİZE ETTİĞİ 2800 YATAK

        Belediye olarak 2800 yatağın hazır olduğunu söyledi Ongun. 660 kişi geçen haftasonu yerleşmiş, dün yani pazartesi 300 kişi daha gelmiş.

        Şimdilik talep 1400 civarındaymış, yani yatak kapasitesi rahat yeter görünüyor.

        Müracaat etmek için belediyenin sitesinde bilgi mevcut. Kısa süre içinde sizi yönlendiriyorlarmış.

        Buraya kadar her şey güzel.

        Ancak aklıma AA’daki haberde verilen rakam takıldı. 3151 yatak diyordu haberde, halbuki belediyeden bana söylenen yatak sayısı 2800. Aradaki farkı sorunca Murat Ongun’dan “Bizdeki sayı şimdilik bu, o valiliğin rakamı olabilir” yanıtını aldım.

        Kafam karıştı. İstanbul’da korona salgını krizinde sağlık çalışanlarına yatak temini organizasyonu kaç koldan yürüyor? Ayrı yataklardan mı bahsediyoruz?

        İSTANBUL VALİSİ 3462 KAPASİTELİ LİSTE GÖNDERDİ

        İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’yı aradım. Vali Bey’e “Sağlık çalışanlarının kullanımına sunulan kaç yatak var?” diye sordum.

        Bana çok detaylı bir liste gönderdi Yerlikaya. Bu listeye göre özel ve kamu olarak ikiye ayrılıyor konaklama yerleri.

        Tahsis edilen 3462 yatak var. Bunların 1738’i özel otel ve özel yurtlarda. Otellerde 1456 kişilik kapasite bulunuyor ve bunun 1098’i dolmuş.

        İçlerinde The Marmara’nın yanı sıra Grand Hyatt, Soho House, Şişli Hilton Bomonti gibi 5 yıldızlı oteller de var.

        Misafirhane, kamu oteli ve yurtların kapasitesi ise 1724. Bunun 891’i misafirhaneler, 709’u yurtlarda.

        İstanbul’daki kamu misafirhanelerinin birçoğu sağlık çalışanlarına tahsis edilmiş. Çok güzel bir dayanışma bu.

        Şimdilik 3462 kişilik kapasitenin 2620’si dolu. Çalışmaları Sağlık Müdürlüğü bünyesinde kurulan Konaklama Koordinasyon Merkezi yürütüyor.

        AYRIŞMANIN SONUCU

        Vali Bey’e İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin verdiği rakamı da sordum. “Onlar ayrı bir çalışma yapıyorlar Nagehan Hanım. Dolayısıyla o detayları bilmiyorum. Bu işi maalesef birlikte yürütmüyoruz. O yataklar başka” dedi.

        Bunun üzerine detay öğrenmek için yeniden Murat Ongun’u aradım ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ayarladığı otel ve yurtların listesini istedim.

        Ongun’dan da bana 2800 yatak kapasitelik bambaşka otel ve yurt listesi geldi. Diğer liste ile ilgili bilgi sahibi değildi. Onun apayrı bir çalışma olabileceğini söyledi.

        İstanbul’da salgın ile ilgili belediye ve devlet tamamen ayrı kollardan ilerliyor.

        Devlet ve belediye arasındaki bu rekabet sağlık çalışanları için çok sayıda yatak açılması ile sonuçlanmış…

        *

        Her şehre Covid-free hastane

        Her gün sizlerden çok sayıda aynı yönde mail aldığım başka bir konu da korona virüsün yayılma sürecinde sağlık ile ilgili diğer şikayetler.

        Evet, hepimizi esir alan korkunç bir salgının tam ortasındayız ancak bu salgın diğer virüsleri ve hastalıkları durdurma gücüne sahip değil.

        Fakattüm hastaneler neredeyse tamamen Covid pozitif vakaları ile dolu. Böyle bir yoğunlukta girişler ayrılıp, çeşitli önlemler alınsa da personel aynı, hastane aynı… Dolayısıyla bulaşma riski her hastanede oldukça yüksek.

        Sayı arttıkça hastane kapasiteleri de artmalı, dün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı havalimanlarına hastane inşası çok doğru bir adım öte yandan herkes şu günlerde malum aynı korkuyu yaşıyor: Ya hastaneye başka sebepten gitmek gerekirse?

        Geçen gün bir tanıdığımın çocuğu evde ayak parmağını kırdı ancak virüs kaparlar endişesi ile evde kendi yöntemleri ile tedavi etmeye kalktılar.

        Çok daha ciddi rahatsızlıkları olanlar için ise durum kat kat vahim…

        O nedenle İstanbul’da Anadolu ve Avrupa yakalarında birer ve diğer şehirlerde de en azından birer Covid-free hastane belirlense ve diğer vakalar o hastanelere gönül rahatlığı ile gitse iyi olmaz mı? Hem hastalığın yayılım hızını da bir nebze düşürür bu…

        Diğer Yazılar