Kim bu iktidara yürüyeceğiniz dostlar!

.

  • GİRİŞ14.08.2020 09:30
  • GÜNCELLEME17.08.2020 09:11

Siyasi bir parti ve hareket iseniz, iktidar olmak, iktidara gelmek elbette ilk hedefiniz ve uğraşınızdır. Ama; iktidara gelmek için hizmet etmek istediğiniz ülkenin ve milletin din, kültür, tarih ve coğrafya gibi maddi ve manevi değerlerine saygı  duymak, onları göz önünde bulundurmakta birinci göreviniz olmalıdır. Yoksa; ‘’Kim ve ne için iktidara yürüyeceksiniz?’’ sorusu her yerde çıkar karşınıza.

 

 

İktidar olmayı istemek; bir amacı ve sevdayı, bir ideali ve hedefleri hayata geçirmek insanın, hatta, insanlığın hizmetine sunma iddiasıdır.

Halkçılık yapıp halktan, milliyetçilik yapıp milletten ve onların değerlerinden kopuk bir yolun peşinden koşarak; ne olursa olsun, nasıl olursa olsun, kiminle olursa olsun… ille de iktidar olmak için ahlaki tüm ölçü ve kuralları çiğneyerek iktidar olmak, iktidara yürümek akıl ve mantık sahiplerinin yolu değil, bu bir yerlerden güdülen ve yönetilen vesayetçi politikacıları ve savaşçılarının işidir.

 

 

Hele hiçbir sınır, ölçü, kural ve ahlak tanımaz bir harekete kendisi gibi, kendisine benzeyen fırıldak gurupları ve partileri de ekler, onlarla bir cephe, bir koalisyon ve ittifak oluşturarak amaçlarına ulaşmaya çalışmak, bu hareketi daha güvenilmez ve daha kontrolsüz  bir hale getirir. Velev ki bu ittifakın, bu birliğin ve cephenin adı ‘’Millet İttifakı’’ veya ‘’Cumhur ittifakı’’ olsun, fark etmez.

Milletin değerleriyle savaşan, milletin değerlerine karşı dostlarının siyasi, ekonomik ve kültürel hedeflerini iktidara getirmek isteyenler, millilikle uzaktan yakından alakası olmayan, hatta; millet ve milletin ahlaki değerleriyle kırk yıldır savaşan ayrılıkçı silahlı bir hareketin siyasi uzantısı olan bir parti ve o partili dostlarıyla omuz omuz omuza, her ne pahasına olursa olsun iktidar koltuğunu oturmak, devletin direksiyonunu eline geçirip devlet gemisini yürütmek iddiasında olanlar, bu milletin ve devletin başına  geçerse, bu o millet ve devletin başına gelecek en büyük bir beladır.

Dış güdümlü, milli ve yerli değerlerden kopuk, içinde her türlü ideoloji, fikri ve dünya görüşünü barındıran bir hareket ve cephe ortak rakip ve düşmanlarını alt edebilmek için bir araya gelerek bir birlik ve ittifak kurabilirler ama; bu koalisyon ya yolda iken veya hedeflerine ulaştıklarında mutlaka iç kavga ve ayrışmaya girerek birileri diğerini saf dışı eder. Tabi ki akıllı ve güçlü olan kazanır. Bu gurupların kavgasından dolayı herkesten önce ve en fazla kaybeden de top yekün milletin kendisi olur.

Bazen bu kavgalar devlet ve milletlerin bölünüp parçalanmasına, birlikte hareket ettikleri dış güçlerin arzu ettikleri  hedeflere ulaşıncaya kadar yıllarca sürer. Ülke zayıf düşer, insanlar perişan olur, nesiller ise; yitik ve masum bir kuşak olarak özürlü bir toplum haline gelir, bir daha ayağa kalkamaz. Yakın tarihimizde; Afganistan, Irak, Suriye, Somali, Sudan, ve Libya en taze ve güncel bir örnek olarak gözümüzün önünde bir ibret sahnesi olarak durmaktadır.

CHP’nin son Kurultayında sayın Kılıçdaroğlu; ‘’Dostlarımızla birlikte iktidara yürüyeceğiz’’ diyor.

Kim bu dostlarımız dedikleri devlet ve guruplar? başta FETÖ, sonra; PKK’nın siyasi uzantısı olan BDP, daha sonra; diğer siyasi partilerden küserek ayrılan veya atılan müzmin küskünlerde oluşan bir aşure çorbası, daha sonra da; Tayyip Erdoğan karşıtlığı ve kini üzerinde aklı ve mantığı zorlayan bir mücadele sergilerken ‘’MİL’’ini kırılıp milsiz kalan, ‘’Mili duruşunu’’ kaybeden ve şanzuman dağıtan  SP.

Bir de yurt dışındaki dostları var bu CHP’nin malım! ABD, AB, İMF, Esed,  Ermeni, Yunan ve İsrail destekçisi İslam ve Türkiye düşmanı siyonist odaklar… Politikada açık ve şaffaf ol/a/mamak kararsız ve karanlık bir yol ve dışa bağımlılık göstergesidir.

‘’Kılıçlaroğlu iktidara yürümek…’’ istediği yurt içindeki ve yurt dışındaki dostlarını tek tek, isim isim sayıp dökmeli, her konuda şeffaf olmalıdır. Öyle; kelimeleri yuvarlayarak, eğip bükerek, zikzak çizip kıvırtarak siyaset meydanında kaçak güreşmek Kılıçdaroğlu tipi bir politika olsa da, artık milletimiz bu tip siyasetçileri ve siyasi partileri milletimiz ciddiye almıyor.

CHP’nin, ‘’Dostlarıyla birlikte iktidara yürümek için…’’ milleti çağırdığı yol, yol değil karanlık ve çıkmaz bir sokaktır. Millet; Kılıçdaroğlu'nun bu numarasını da yemez…

 ‘’Dürst ve şeffaf olursan; başta tutarlar seni. Kaypak ve yamuk olursan; düzeltirler enseni’’

Arif Altunbaş, Haber 7

Yorumlar3

  • Doktor Güllü 3 yıl önce Şikayet Et
    Güzel özetlemişsiniz, lakin kelime hatası bol bir yazı olmuş diye düşünüyorum.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Fatih 3 yıl önce Şikayet Et
    Arif bey, çok teşekkürler.
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • çdc 3 yıl önce Şikayet Et
    ağzınıza sağlık. ne güzel anlatmışınız. kılıçdaroğluna millet güvenmiyor.Ayak takımının adamı olduğu belli. milletin adamı olmaya layık biri değil saten. Genel başkanlığa gelirkende ayak oyunu ile geldi. sonundada ayak oyunuyla gidecek inşaallah.
    Cevapla Toplam 8 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat