Canlı Yayın
Esra Öz
Medya asla bitmez. Sadece, gelenekselden dijitale geçerken gecikme yaşadı ve sonra yetişmek için yanlış isimlerle yanlış hamleler yaptı.
Aynı şu anda influencer denildiğinde hayatını, mahremiyetini ve çocuklarını araç olarak kullananlar gibi. Toplumda etkili olan isimler de bir süre sonra değişecek ve insanlar daha seçici olmaya başlayacak. Çünkü, insanların dikkati çabuk dağılıyor. İnsanlar çabuk sıkılıyor, şaşırmak, mutlu olmak ve heyecanlanmak istiyorlar. Bu benzetmeler bana Westworld dizisindeki kurguyu ve Truman Show isimli filmdeki özel hayat gözlemciliğini hatırlatıyor. Televizyonlarda da diğer insanların özel hayatlarını izlemeyi sevenlerin yanı sıra, kurgu bir hayatta eğlenmek için ziyarete gidenler de oluyor.
Bu noktada insanlar bunu seviyor demek yerine yeniliği görmek gerekiyor, Netflix gibi yapımların artması sevindirici. Çünkü, insanlar kaliteli içerikleri de görmek istiyor. Her bölümü insanı sarsıcı şekilde medyanın günümüzü ve geleceğini konu alan Black Mirror dizisinde olduğu gibi, aslında biz öncü olmalıyız.
Bunları yapmak için öncelikle bilimi yanımıza almalıyız
Bir işi etki oluşturmak ve davranış değişikliği sağlamak için hayata geçirmeliyiz. Bunun için işi bilenlerle çalışmalıyız. Uzmanlaşan kişiler, bize doğru hamleleri söyleyecektir. Ayrıca hep ajans ile çalışmamalıyız. Televizyonda ya da internette dönen reklam, çekimlere dikkat ettiniz mi? Aynı fabrikadan çıkmış, aynı kişilerin yazdığı sözleri, aynı seslerden duyuyoruz. Yenilik iyidir.
İnsanlara gerçekleri sunmalı
Sahte olanlar artık anlaşılıyor. Çok çalışmalıyız, çalışmamızın enerjisini çevremize yaymalıyız, bizi çalışmak kurtaracak. Samimi, içten, vicdanlı, dürüst olduğunuzda, yanınıza iyi niyeti de ekleyin ki adımlarınız başarıya ulaşsın.
Etkili iletişim kurun
Kelimeler, sevgi ve vicdan neden bu kadar önemli. İnsanın sevgisi kadar acısını da yaşayabilmeli. Bunu da Boston Çocuk Hastanesi’nin Çocuk Hastalıkları bölümünde öğretim üyesi olan Dr. Charles Nelson tarafından gün yüzüne çıkartılan olay bu konuya örnek olacak. ABD’nin Wisconsin eyaletinde yaşayan Jensen’lar, Romanya’daki devlet yetimhanesinden üçü de dört yaşında olan çocukları evlat edinirler. Romanya’da çocukları taksiye bindiklerinde, taksi şoföründen çocukların söylediklerini kendisine çevirmesini istediklerinle gerçek yüzlerine çarpar, çocukların konuşmalarının bilinen bir dil değil. Aslında çocuklar sevgisizlikten tuhaf bir kreol dili geliştirdikleri ortaya çıkar. Her 15 çocuğa tek bir bakıcı düşer ve çocuklar ağladıklarında bile kucaklarına almamak, yakınlık ve şefkat göstermemek konusunda kesin talimat alırlar.
Scientific American Dergisi’nin Nisan 2013 sayısında yayınlanan bir makalede ise, devletin bakım kuruluşlarındaki çocukların beyinleri gelişmiyor. İki yaşına kadar evlat edinilen çocuklar toparlanabiliyor. Ama enstitülerde vakit geçirip ailelere geç verilenler de zihinsel hareket yavaşlıyor.
Yani insanlar, duygularını güçlü görünmek için belli etmiyor, sevgilerini göstermiyor ve acılarından kaçıyorlar. Hayat iletişimin etrafında dönüyor. Başta kendiniz olmak üzere çevrenizle, doğayla, canlılarla doğru iletişim kurabilmek önemli. Sağlıklı olmanın temelinde bile etkili iletişim yatıyor.
İşi bilen yapsın!
Aslında tüm alanlardaki sır bu. Beyaz koyunlara inat ters yöne giden siyah koyun çalışmasıyla tanınan reklamcılık sektörünün yaşayan efsanesi İngilizce Kreatif Direktörü Sir John Hegarty yaratıcı bir insanın öncelikle bir felsefesi olması gerektiğini söylüyor.
Kendiniz olun
Taklit etmek, sizi sadece geriye götürür. Stanford Mezunu, Paypal’ın kurucularından, Palantir’in kurucusu Peter Thiel’in dediği gibi, “Yeni bir şey ürettiğinizde sıfırdan bire yükseliyorsunuz. Bunu yapmanın en iyi yolu ise, denenmemişi demekten geçiyor. Başarılı insanları diğerlerinden ayıran en önemli özelliklerinden biri, yeni şeyleri deneme cesaretlerinin olmasından geçiyor.”
Sizi neler mutlu ediyorsa onları bulun, işinize bir şekilde onları yerleştirin. Filmleri severim, bunu işlerimde mutlaka kullanırım. Kitapları severim. Kitaplar hem işimde yol gösterir hem de diğer insanların hayatına ışık tutsun isterim. İnsanlara kitap okumalarını teşvik edecek çalışmalar yapıyorum. Kendi olabilen insanlar diğerlerinden ayrılır ve başarılı olur.
Medya asla bitmez. Sadece, gelenekselden dijitale geçerken gecikme yaşadı ve sonra yetişmek için yanlış isimlerle yanlış hamleler yaptı.
Aynı şu anda influencer denildiğinde hayatını, mahremiyetini ve çocuklarını araç olarak kullananlar gibi. Toplumda etkili olan isimler de bir süre sonra değişecek ve insanlar daha seçici olmaya başlayacak. Çünkü, insanların dikkati çabuk dağılıyor. İnsanlar çabuk sıkılıyor, şaşırmak, mutlu olmak ve heyecanlanmak istiyorlar. Bu benzetmeler bana Westworld dizisindeki kurguyu ve Truman Show isimli filmdeki özel hayat gözlemciliğini hatırlatıyor. Televizyonlarda da diğer insanların özel hayatlarını izlemeyi sevenlerin yanı sıra, kurgu bir hayatta eğlenmek için ziyarete gidenler de oluyor.
Bu noktada insanlar bunu seviyor demek yerine yeniliği görmek gerekiyor, Netflix gibi yapımların artması sevindirici. Çünkü, insanlar kaliteli içerikleri de görmek istiyor. Her bölümü insanı sarsıcı şekilde medyanın günümüzü ve geleceğini konu alan Black Mirror dizisinde olduğu gibi, aslında biz öncü olmalıyız.
Bunları yapmak için öncelikle bilimi yanımıza almalıyız
Bir işi etki oluşturmak ve davranış değişikliği sağlamak için hayata geçirmeliyiz. Bunun için işi bilenlerle çalışmalıyız. Uzmanlaşan kişiler, bize doğru hamleleri söyleyecektir. Ayrıca hep ajans ile çalışmamalıyız. Televizyonda ya da internette dönen reklam, çekimlere dikkat ettiniz mi? Aynı fabrikadan çıkmış, aynı kişilerin yazdığı sözleri, aynı seslerden duyuyoruz. Yenilik iyidir.
İnsanlara gerçekleri sunmalı
Sahte olanlar artık anlaşılıyor. Çok çalışmalıyız, çalışmamızın enerjisini çevremize yaymalıyız, bizi çalışmak kurtaracak. Samimi, içten, vicdanlı, dürüst olduğunuzda, yanınıza iyi niyeti de ekleyin ki adımlarınız başarıya ulaşsın.
Etkili iletişim kurun
Kelimeler, sevgi ve vicdan neden bu kadar önemli. İnsanın sevgisi kadar acısını da yaşayabilmeli. Bunu da Boston Çocuk Hastanesi’nin Çocuk Hastalıkları bölümünde öğretim üyesi olan Dr. Charles Nelson tarafından gün yüzüne çıkartılan olay bu konuya örnek olacak. ABD’nin Wisconsin eyaletinde yaşayan Jensen’lar, Romanya’daki devlet yetimhanesinden üçü de dört yaşında olan çocukları evlat edinirler. Romanya’da çocukları taksiye bindiklerinde, taksi şoföründen çocukların söylediklerini kendisine çevirmesini istediklerinle gerçek yüzlerine çarpar, çocukların konuşmalarının bilinen bir dil değil. Aslında çocuklar sevgisizlikten tuhaf bir kreol dili geliştirdikleri ortaya çıkar. Her 15 çocuğa tek bir bakıcı düşer ve çocuklar ağladıklarında bile kucaklarına almamak, yakınlık ve şefkat göstermemek konusunda kesin talimat alırlar.
Scientific American Dergisi’nin Nisan 2013 sayısında yayınlanan bir makalede ise, devletin bakım kuruluşlarındaki çocukların beyinleri gelişmiyor. İki yaşına kadar evlat edinilen çocuklar toparlanabiliyor. Ama enstitülerde vakit geçirip ailelere geç verilenler de zihinsel hareket yavaşlıyor.
Yani insanlar, duygularını güçlü görünmek için belli etmiyor, sevgilerini göstermiyor ve acılarından kaçıyorlar. Hayat iletişimin etrafında dönüyor. Başta kendiniz olmak üzere çevrenizle, doğayla, canlılarla doğru iletişim kurabilmek önemli. Sağlıklı olmanın temelinde bile etkili iletişim yatıyor.
İşi bilen yapsın!
Aslında tüm alanlardaki sır bu. Beyaz koyunlara inat ters yöne giden siyah koyun çalışmasıyla tanınan reklamcılık sektörünün yaşayan efsanesi İngilizce Kreatif Direktörü Sir John Hegarty yaratıcı bir insanın öncelikle bir felsefesi olması gerektiğini söylüyor.
Kendiniz olun
Taklit etmek, sizi sadece geriye götürür. Stanford Mezunu, Paypal’ın kurucularından, Palantir’in kurucusu Peter Thiel’in dediği gibi, “Yeni bir şey ürettiğinizde sıfırdan bire yükseliyorsunuz. Bunu yapmanın en iyi yolu ise, denenmemişi demekten geçiyor. Başarılı insanları diğerlerinden ayıran en önemli özelliklerinden biri, yeni şeyleri deneme cesaretlerinin olmasından geçiyor.”
Sizi neler mutlu ediyorsa onları bulun, işinize bir şekilde onları yerleştirin. Filmleri severim, bunu işlerimde mutlaka kullanırım. Kitapları severim. Kitaplar hem işimde yol gösterir hem de diğer insanların hayatına ışık tutsun isterim. İnsanlara kitap okumalarını teşvik edecek çalışmalar yapıyorum. Kendi olabilen insanlar diğerlerinden ayrılır ve başarılı olur.
SON DAKİKA
