Fakirler hadi yine iyisiniz. Askıda ekmek var… Hem de sokağın tam ortasında. Totem gibi kadük saçma sapan bir şekilde asılmış ekmekler var. Fakirler, hadi gibi alın. Stepne başkan sizi de düşündü… Fakirler ekmek yiyebilsin, çünkü ekmek önemli. Bari askıda su yapsaydın stepne başkan. Öyle kozmikli içinde Ayasofyalı yüzük takmaya benzemez o iş. Ekmekler güzel şekilde asılmış, fakirleri bekliyor.

Bir elin verdiğini diğer el görmemeli diye bir laflar vardı, siz inançlısınız ya, sizin havalar. Yapılan iyilik şova, siyasi bir biçime çekilmezdi ya, siz diyorsunuz.

Ücretsiz ekmek dağıtmak paralelliktir diyordunuz. Mahir Bey böyle diyordu ne oldu? Sizin stepnelediğiniz malum ekibin lafları bunlar. Ama biz vatandaş olarak sizin çevrenize artık bakır tek sarsak sizin fikir değiştirme ve kararlardan dönme hızınız sayesinde elektrik üretebileceğinizi bile biliyoruz. Kaç rpm’dir gününde bir stepne başkanın fikirlerindeki değişimler, kim bilebilir?

Bundan kısa bir süre önce ‘hesap sormazsam şöyleyim, böyleyim’ diye sesi kısılana kadar bağıranlar şimdi tortemlerde askıda ekmek dağıtmaya çalışıyor. Ya ekmek nedir Allah aşkına? Ekmek… En vasıfsız besin. Süt bile daha faydalı. Düz karbonhidratı bas vatandaşa. Ekmekle su yesin ama bize oy versin.

Stepne partisi bile artık kendisi gördü herhalde garibanlığı, işsizliği, fakirliği, çaresizliği, dışa bağımlılığı ki vatandaşa ulu orta yerlerde ekmek dağıtma projesine girişti. Bir de öyle bir düşünce yapısı içindeler ki bu görgüsüzce yaptıkları davranışa “E o zaman ülkede fakirliğin arttığını kabul ettiniz” eleştirilerine bile tahammülleri yok. Hemen raconlar kitabından safsata ölçeği yüksek, boşa değirmen taşı döndürebilecek, hamasette 2020 yılı standartlarını yakalayan cümlelerle cevap veriyorlar. Utanma, sıkılma yok. Neden olsun? Ne zaman oldu ki? Ne zaman olacak? Bu tayfadan dürüstlük, tutarlılık beklemek de kerizlik kusura bakmayın. Keriziz hepimiz, laflara inandık. Nasıl uzman ve kronik yalancılarla karşı karşıyayız yıllardır göremiyoruz. Göremeyeceğiz de…

Şimdilerde herkese sevimli görünmeye çalışan Babacan’ın “Milliyetçilik askıya ekmek koymak değildir” sözlerine ateş püsküren Bahçeli, “Sen nereden bilirsin milliyetçiliği, ne ilgin ve irtibatın var millet ve milliyetle? Be hey şaşkın, aşı ekmeği, milleti milliyetçiliği bırak da, sana talimat veren, seni kafese sokan, ayağına pranga vuran karanlık lobilere, yabancı efendilerine takla atmaya, şirinlik yapmaya devam et. Nasıl olsa en iyi yaptığın iş budur. Dün önüne koyulan çanağı bugün deviren, yediği ekmeğe ihanet eden kimliksizlerin zilletin askısında nasıl eridiklerini, nasıl rezil olduklarını görecekleri günler yakındır” ifadelerini kullandı… Laflara bak ya… Zamanında Twitter’da şiir yazan başgan bu başgan ya… Ama şimdi sorsak o zamanki yazdıklarını nedense unutmuştur. yaştan da olabilir.

En son 40 yapar başgan şöyle laflar etti. Bayıldım ya. Sanki kendileri için söyleniyor gibi. Zaten neyi deseler tersini okumak da mümkün ama insan gerçekten her geçen gün daha da hayret ediyor. Olacak iş değil dediğiniz her şey Türkiye evreninde gününde olabiliyor. Çünkü imkanımız var… Şu sözleri de bırakıyorum. Ortaya atarlı ergenmişcesine, kamyon arkası yazıları okuyarak kendini geliştirmişcesine bir tarz. Bayılıyorum ve çok seviyorum. Bu kadar saçmalık da ancak bizde olur:

40 Reyiz (yüksek sesle, sesini çatlata çatlata konuşmaktadır):

Diyor ya şair; “Fil çoğalsın, Ebabil’den umut kesilmez. Firavun azsa da, Nil’den umut kesilmez. Zalimler ölmüyor diye yese kapılma, sabret hele, Azrail’den umut kesilmez…

Admin kendi kendine sayıklıyor. Bugün böyle dedi bakalım yarın neler diyecek, merak ediyorum. Tutarsızlıkta tutarlı olmak da tutarlılıktır. Yakışır yüzüklü adminime, yakışır güzel ellime.