Got a TV Licence?

You need one to watch live TV on any channel or device, and BBC programmes on iPlayer. It’s the law.

Find out more
I don’t have a TV Licence.

Canlı anlatım

time_stated_uk

  1. dolar ve euro

    Merkez Bankası'nın 24 Eylül'de 200 baz puanlık faiz artırımıyla gerileyen kur, o günden bu yana artan jeopolitik risklerle birlikte yükselişe geçti. Dolar/TL kuru 7,94 seviyesini aşarak yeniden rekor kırdı. Euro/TL 9,34, Sterlin/TL de 10,29 seviyelerini aştı.

    Daha fazla bilgi
    next
  2. S&P Türkiye’nin faiz artırmak zorunda kalabileceğini, Moody’s bunun yeterli olmayabileceğini söylüyor

    tl

    Türk lirasındaki değer kaybının ardından Reuters’a konuşan derecelendirme kuruluşu temsilcileri, Türkiye ekonomisine dair uyarılarda bulundu.

    Kıdemli Moody’s analisti Sarah Carlson, “Türkiye bir süredir düşe kalka idare etmeye çalışıyor fakat bu sonsuza kadar kullanılabilecek bir strateji değil. Sonunda çıkmaz sokağa girmeleri kaçınılmaz” dedi.

    S&P’den Maxim Rybnikov ise Türkiye’de Merkez Bankası’nın bu yıl rezervlerini eritmesinin, manevra için az bir alan bıraktığını söyledi.

    Rybnikov, hükümet bonolarına yönelik yurt dışı yerleşiklerden gelen talebin yüzde 4 gibi rekor düşük bir seviyede kaldığını vurguladı ve yurt içi yerleşiklerin de dolara talebinin arttığına dikkat çekti.

    Rybnikov, “Türkiye’de yerleşikler de inancını yitirip birikimlerini yabancı para birimlerine çevirirse, ödemeler dengesinde sorunlar baş gösterebilir” dedi ve buna örnek olarak da Azerbaycan ve Arjantin’de yaşananları gösterdi.

    Moody’s analisti Carlson, Merkez Bankası’nın yüzde 8,25 olan politika faizini artırmasının da sorunları çözemeyebileceğini söyledi:

    “Buradaki temel sorun, ülkedeki yatırım ihtiyacını karşılayacak tasarruf eksikliği.”

    Carlson Moody’s’in, Türk hükümetinin faiz ödemelerinin gelirlerine kıyasla artmasından endişe duyduğunu belirtti.

  3. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca koronavirüs verilerini açıkladı: 56 bin 726 test yapıldı, 1.185 kişide virüs tespit edildi, 15 kişi hayatını kaybetti

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye’nin günlük koronavirüs verilerini açıkladı.

    Son 24 saatte 56 bin 726 test yapıldı, 1.185 kişide virüs tespit edildi, 15 kişi hayatını kaybetti.

    İyileşen sayısı ise 1.028 oldu.

    View more on twitter
  4. Borsa İstanbul’da panik satışlarını engellemek için endeks bazında devre kesici uygulaması Pazartesi başlayacak

    Borsa İstanbul

    Borsa İstanbul’da panikle satış işlemlerinden korunmaya yarayan devre kesici uygulaması, önümüzdeki haftadan itibaren endeks bazında uygulanacak.

    Borsa tarafından yapılan duyuruya göre BIST 100 endeksinin gün içinde, önceki günün kapanış değerinin yüzde 5 altına inmesi durumunda ilk eşik devreye girecek.

    20 dakikalık işlem durdurmanın ardından sürekli işlem yöntemiyle işlem gören sıralarda 5 dakika boyunca tek fiyat emir toplama uygulanacak, sonraki 5 dakikada içinde de eşleştirme yapılarak işlem fiyatları belirlenecek ve duyurulacak.

  5. Fahrettin Altun: Ekonomimiz güçlenerek yoluna devam ediyor

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Twitter hesabından "Ekonomimiz her geçen gün güçlenerek yoluna devam etmektedir. Tüm ekonomik veriler, tablolar, grafikler ve rakamlar Türkiye’nin ekonomik gücünü dost düşman herkese göstermektedir" dedi.

    View more on twitter
  6. Yargıtay, WhatsApp'ta 'Slm seni ve kalbini nasıl kazanabilirim' mesajını suç saydı, hapis cezası verdi

    WhatsApp

    Yargıtay, WhatsApp'tan gönderilen "Slm seni ve kalbini nasıl kazanabilirim" mesajının cinsel taciz suçu oluşturduğuna hükmetti.

    DHA'nın haberine göre WhatsApp'tan "Slm seni ve kalbini nasıl kazanabilirim" mesajı nedeniyle hakkında kamu davası açılan sanığa 'kişilerin huzur ve sükununu bozma' suçundan hapis cezası verildi.

    Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği hükmün temyizi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 18'inci Ceza Dairesi, bozma kararı aldı.

    Sanığın olay tarihinde gönderdiği 'Slm seni ve kalbini nasıl kazanabilirim' mesajının, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 105/1 ve 105/2-d maddesine uyan 'cinsel taciz' suçunu oluşturduğu gözetilmeden 'kişilerin huzur ve sükununu bozma' suçundan hüküm kurulması nedeniyle yerel mahkemenin verdiği karar bozuldu.Kararda ayrıca sanık hakkında 'cinsel taciz' suçundan kamu davası açıldığı, sanığın eyleminin soruşturma aşamasında uzlaşma kapsamında olmadığı ancak yapılan yargılama sonucu sanığın eyleminin uzlaştırma kapsamına giren kişilerin 'huzur ve sükununu bozma' suçu olarak kabul edildiği hatırlatıldı.

    TCK’nın 253'üncü ve 254’üncü maddeleri uyarınca uzlaşma hükümlerinin uygulanması gerektiğine işaret edilen kararda, sanığın hukuksal durumunun bu hükümlerin sonucuna göre belirlenmemesi, bozma kararına gerekçe gösterildi.

  7. İstanbul Sözleşmesi Çalışma Platformu: Yerli ve milli yasal düzenleme yapılmasını teklif ediyoruz

    Figen Şaştım

    İstanbul Sözleşmesi Çalışma Platformu Sözcüsü Avukat Figen Şaştım, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesini istediklerini söyledi.

    İstanbul Sözleşmesi Çalışma Platformu, İstanbul Sözleşmesi’nin hukuki, sosyolojik ve psikolojik açıdan değerlendirerek, hazırladıklarını belirttikleri raporu kamuoyuyla paylaştı.

    Sözcü Avukat Figen Şaştım’ın açıklamaları şöyle:

    “İstanbul Sözleşmesi, Türkiye toplumunun temel dinamiklerine aykırı olan, kullanılan kavramlar ve hegemonik dille kadın erkek cinsi arasında dayanışma ve iletişim dilini ortadan kaldıran, dünya milletlerini cinsiyetsizleştirme ve üçüncü bir cinsi oluşturmanın ilk adımlarına öncülük eden proje bir sözleşmedir.

    "Sözleşmenin 80'inci maddesinde de düzenlenen usul gereğince Türkiye’nin sözleşmeden çekilmesini ve hükümetin kadına yönelik şiddet başta olmak üzere tüm canlılara yönelik şiddeti önleme ve ortadan kaldırmayı hedef alan yerli ve milli bir yasal düzenleme yapmasını teklif ediyoruz."

    Platform Sözcüsü Şaştım, raporu içinde sivil toplum örgütlerinin başkanları ve temsilcilerinin de yer aldığı, hukukçu, psikolog, sosyolog ve ilahiyatçılardan oluşan 12 kişilik ekiple hazırladıklarını söyledi. Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Şaştım, "Neden İstanbul Sözleşmesi'nden geri çekilmek istiyorsunuz?" sorusu üzerine şöyle konuştu: "Kadına yönelik şiddeti hiç kimsenin onaylaması söz konusu değil. Türkiye'nin kendi mevzuatı bağlamında, anayasa başta olmak üzere Türk Ceza Kanunu, Türk Medeni Kanunu ve ilgili tüm kanunlarda şiddetin önlenmesi ve şiddetin ortadan kaldırılmasına yönelik 6284 sayılı 'Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Hakkındaki Kanun' dahil yasal düzenlemelerimiz mevcut.

    'Dayatmacı dil'

    "İstanbul Sözleşmesi'ne kutsiyet atfedilmesini bizler doğru bulmuyoruz. İstanbul Sözleşmesi Türkiye'de kadına yönelik şiddetin önlenmesi ya da ortadan kaldırılmasında bir teminat değildir. Kamuoyunda böyle bir yaklaşım ve anlayış var. İstanbul Sözleşmesi sanki 2011 yılında imza altına alınıp, 2014'te yürürlüğe girene kadar 'kadına yönelik şiddeti önlemeye dair Türkiye’de hiçbir mevzuat yok' gibi bir propaganda dili kullanılıyor. Ancak böyle değil.

    "İmza edenlerin yola çıkarken niyetinin sembolik olarak uluslararası düzeyde kadına yönelik şiddeti önleme ve ortadan kaldırmada bizlerde sizler gibi düşünüyoruz, mesajını vermek amacıyla taraf olunduğu kanaatindeyim. Türkiye'de yasal bir boşluk olduğu için değil. İstanbul Sözleşmesi'ndeki birtakım kavramların ve Türkiye'ye ve Türkiye toplumuna dayatmacı dilin doğru olmadığını düşünüyoruz.

    "Biz İstanbul Sözleşmesi'nin hedeflerinden birinin eşcinsel tercihlerde bulunma noktasında toplumu yönlendirdiğini, cesaretlendirdiğini düşünüyoruz. Ancak cinsel tercih eşcinsellikte olsa o kişilerin şiddete uğramasını ya da kötü muameleye maruz kalmasını onaylıyoruz gibi bir anlayışa da sahip değiliz."

  8. Aile ve Sosyal Araştırmalar Platformu'ndan İstanbul Sözleşmesi'ne destek

    View more on twitter

    Aile ve Sosyal Araştırmalar Platformu (ASAP) İstanbul Sözleşmesi’ne destek çıktı.

    Emel Topçu, Ayşe Böhürler, Ayla Kerimoğlu ve ASAP’ın hazırladığı metinde İstanbul Sözleşmesi’nin ne olduğu, neden tartışma yarattığı ve amaçları anlatılıyor.

    ASAP metni duyurduğu Twitter mesajında şu ifadelere yer verdi:

    “Sözleşme ne bütün kötülüklerin anasıdır, ne de tek başına şiddet sorununu çözebilecek kabiliyettedir. Ancak kadınlara yönelik şiddetle mücadelede önemli bir adım, bir ‘dur’ çağsıdır, bir kararlılık göstergesidir. Bugüne kadar öldürülmüş binlerce kadına bir vefa, şiddet gören kadınlara uluslararası hukuk açısından bir teminattır. Her metin gibi mükemmel değildir. Ancak daha iyisi olana kadar bu sözleşmeye sahip çıkılması gerekir”

    'Müslümanların ailesini bozma iddiası asılsızdır'

    İstanbul Sözleşmesi’ne destek çıkılan açıklamada yer alan bazı ifadeler de şöyle:

    “(...) Sözleşmenin Müslümanların aile yapısını bozmak üzere tasarlandığı asılsız bir iddiadır (...) İçlerinde halkı Müslüman olan tek ülke Türkiye’dir. Bunun dışında bir de Bosna Hersek sözleşmeyi imzalamıştır.

    “(Toplumsal cinsiyet kavramını) bağlamından kopararak cinsiyetsizlik veya üçüncü cinsiyete yol açma potansiyelli bir kurguya yerleştirmek, zorlamadır. Bu konuda yapılan yorumların sözleşmeyle ilişkisi yoktur. Burada, kadın ve erkek rolleri tanımlanırken çeşitli kültürlerin farklı uygulamaları da göz önüne alınmıştır. Bazı Müslüman ülkelerde kültürel olarak kadın aile reisi kabul edilirken, bazılarında erkek ya da karı-koca eşit derecede karar alma işlevine sahiptir. Bu uygulamalar toplumsal cinsiyet rollerinin kültüre yansımalarıdır.

    'Cinsel yönelim' tartışmaları

    “’Cinsel yönelim’ kullanımı, ifade okunduğunda da anlaşılacağı üzere, temel haklar, eşitlik ve ayrımcılığa geçit ermeyen bir bakışın yansımasıdır.

    “Cinsel yönelim kavramı felsefi ve inanç olarak tartışmaya açık bir kavram olabilir. Ancak sözleşmede mağdurun bu kapsamda şiddete uğraması durumunda devlet tarafınsan korunmaya alınacağı şeklinde yer almaktadır. Sözleşmenin bunun dışında bir amacının olmadığını, İstanbul Sözleşmesi Genel Sekreteri açıklamış ve Sözleşme’nin LGBT bireylere hukuki statü verilmesi ya da hukuki olarak tanınmasını içeren hiçbir maddesinin bulunmadığını net bir şekilde ifade etmiştir.”

    Metinde sonuç ve öneriler kısmında da “Bir kişinin dahi ayağına değecek taşı kaldırmayı düstur edinmiş bir dinin mensupları olarak, kime olursa olsun her türlü şiddetin karşısındayız. Doğrunun ve hakikatin bir Müslümanın yitik malı olduğuna inanarak kötülüğü önleyici her türlü tedbirin yanında olmayı hem dini hem de insani bir vazife kabul ediyoruz” deniyor.

  9. BM: Gıdanın yüzde 85’ini ithal eden Lübnan, insani krizle karşı karşıya

    Imogen Foulkes

    BBC, Cenevre

    Lübnan

    Birleşmiş Milletler (BM), başkent Beyrut’taki limanda meydana gelen hasar nedeniyle gıda sevkiyatında düşüş ve fiyatlarda artış beklendiğini söyleyerek, Lübnan’da bir insani kriz konusunda uyardı.

    Dünya Gıda Programı’nın (WFP) bir sözcüsü, Lübnan’ın gıdasının yüzde 85’ini ithal ettiğini söyledi.

    WFP, Lübnan’a her biri 5 kişilik bir aileye bir ay boyunca yetecek 5 bin gıda paketi göndermeye hazırlanıyor.

    Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Lübnan’ın kırılgan sağlık sisteminin patlama nedeniyle ciddi hasar gördüğünü, 3 hastanenenin neredeyse tamamen harap olduğunu bildirdi.

    WHO da ciddi yaralanmalar ve yanıklara müdahale için ülkeye bin sağlık kiti gönderiyor.

    Patlamada, Lübnan’ın Covid-19 ile savaşına yardımcı olması amacıyla WHO’nun deposunda saklanan 17 konteynerlik koruyucu ekipmanın kullanılamaz hale geldiği belirtiliyor.

    BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ise muşamba ve diğer geçici korunma ekipmanını ihtiyacı olanlara dağıtıyor.

    Kurumun bir sözcüsü, Lübnan’daki en yoksul kesim arasında yer alan Suriyeli mülteci ve göçmenlerinin özellikle durumunun kırılgan olduğunu belirtti.

  10. Koronavirüs: Afrika kıtasında vaka sayısı 1 milyonu geçti

    Afrika’da koronavirüs vaka sayısı 1 milyonu aştı. Sadece Güney Afrika’da 500 binden fazla vaka tespit edildi.

    Güney Afrika’nın ardından kıtada en fazla vaka sayısı belirlenen ülke Mısır. İki ülke birlikte Temmuz ortasına kadar toplam vakaların yüzde 75’ini oluşturuyordu.

    Ancak kıtadaki her ülkede yeterli sayıda test yapılmadığı ve sağlıklı veri akışı sağlanmadığı endişeleri hakim. Bu ülkelerden biri Tanzanya.

    Afrika Birliği, Tanzanya’daki veri eksikliğinin “bir endişe kaynağı” olduğunu söylüyor. Tanzanya’da haftalardır veriler paylaşılmasa da Sağlık Bakanı Temmuz ayının başında hastalığın “bitmeye yakın olduğunu” söyledi.

    Verilere göre, Afrika kıtasında Covid-19’dan 22 bin kişi hayatını kaybetti, 690 bin kişi ise iyileşti.

    Afrika
  11. Son dakikaErdoğan: Dövizde, altında dalgalanmalar olur, rahat olun, yerini bulacağına inanıyorum

    Cumhurbaşkanı, Döviz/TL kurundaki artışla ilgili bir soruya şu yanıtı verdi:

    "Yerli yerine oturacağı inancındayım. Bu konulardan rahatsız olmayın. Türkiye'de ekonomi sistem olarak oturmuştur. Sistem bu denli oturduğu için bu bazı zamanda tırmanışlar, bazen inişler olur. Biliyorsunuz şöyle bir kaç ay yılbaşı itibariyle 10 liradan bahsediyorlardı, iş nerelere geldi, şu anda geldiğimiz nokta bu.

    "Koronavirüs meselesi önemli. Beyrut'taki gelişmeler ortada. bunları aşmak suretiyle. Özellikle TL'nin yerli yerine oturacağına inanıyorum. Dövizin de altının da yerini bulacağına inanıyorum. Bunlar geçici, bu dalgalanmalar her zaman olur onu görmemiz lazım.

    "Merkez Bankası'yla, TBB'nin yaptığı toplantılar hepsi bunlara yönelik atılan adımlardır düzelecek."

  12. Erdoğan: Türkiye tırmanışta, görmek istemeyenler var

    Erdoğan

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ayasofya’da Cuma namazı sonrası gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

    Erdoğan’ın açıklamalarının bir kısmı şöyle:

    "Dünyadan şu anda ekonomik gelişmeleri gözden geçirecek olursanız, başka ABD olmak üzere Rusya, Avrupa bütün buralara baktığımız zaman ekonomide koronavirüs seyrinden sonra çok ciddi zigzagların olduğunu görürsünüz.

    "Biz 2002 Kasım’ın da göreve geldiğimiz zaman, 2002’de toplam milli gelirimiz 236 milyar dolardı. Fakat 2019’da toplam milli gelirimiz 754 milyar dolara çıktı.

    "Aynı şekilde fert başı milli gelir o zaman 3581 dolardı bu rakam 2019’da 9127 dolara çıktı.

    "Türkiyretırmanışta, ama bizim bu tırmanışımızı görmek istemeyen, gözü olup da görmeyenler var.

    "İstihdama bakıyoruz 19.6 milyon kişiydi, şu anda 28 milyon 80 bin istihdamımız var. Bunda da artış var.

    "Türkiye adeta bir uçuşun içerisinde. Gözü olup görmeyenler hala bu gerçekleri ne kadar yanlış anlatsalar da biz Türkiye olarak bu kalkınmamızı, tırmanışımızı yüksek oranda devam ettiriyoruz, devam ettireceğiz.

    "Şu anda gerek TL’de gerek dövizde, gerek altın rezervinde, yine göreve geldiğimizde Türkiye’nin IMF’e olan borcu neydi? 23.5 milyar dolardı. Mayıs 2013 biz IMF’e olan borcumuzu sıfırladık. Şu an IMF’e borcumuz yok.

    "Döviz rezervi 27.5 milyar dolardı. Şimdi 105 milyar dolar Merkez Bankası’nın döviz rezervi.

    "Türkiye dimdik ayakta, kimse halkı yanıltmaya çalışmasın.

    "Güçlenerek devam ediyoruz, bugün dünden daha güçlüyüz, daha güçlü olacağız."

  13. Döviz bürosu

    Türkiye'de yetkililerin izlediği para politikalarının aynı şekilde sürdürülmesinin liradaki rekor düşüşle çok zorlaştığını yazan Bloomberg, faizler konusunda bir politika değişikliğinin mümkün olduğuna işaret ediyor.

    Daha fazla bilgi
    next
  14. Olağanüstü toplantı sonrası TBB'den açıklama: Merkez Bankası Başkanı önümüzdeki dönemde likidite yönetimi ve fonlama politikasına yönelik bilgilendirdi

    Merkez Bankası

    Döviz kurları ve altındaki yükselişin ardından Merkez Bankası ile olağanüstü bir toplantı gerçekleştiren Türkiye Bankalar Birliği (TBB) görüşmeyle ilgili yazılı açıklama yaptı.

    Açıklamada, Merkez Bankası Başkanı’nın önümüzdeki dönem piyasa fonlamasına ilişkin bilgi verdiği belirtildi.

    Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

    “Ekonomide normalleşme değerlendirme toplantısı hakkında Kamuoyu Duyurusu 7 Ağustos 2020 Türkiye Bankalar Birliği'nin (TBB) ev sahipliğinde, 6 Ağustos 2020 tarihinde, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Sayın Murat Uysal, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Sayın Mehmet Ali Akben ve Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Hüseyin Aydın ile TBB Yönetim Kurulu Üyesi bazı bankaların genel müdürleri toplantı için bir araya gelmiştir.

    "Büyümenin istikrar içinde sürdürülmesi ve ekonomik faaliyetin finansmanına bankacılık sektörünün sağlıklı olarak katkı vermeye devam etmesi amacıyla gerçekleştirilen ve yaklaşık 3 saat süren toplantıda katılımcılar işbirliği mesajı vermiştir.

    "Toplantıda güçlü koordinasyon, yakın iletişim ve pozitif katkı yaklaşımıyla piyasalardaki gelişmeler ve normalleşme dönemine ilişkin ilgili kurumlar tarafından alınmakta olan kararlar değerlendirilmiştir. Banka genel müdürlerinin görüş ve düşüncelerini dile getirdiği bölümün ardından, TCMB Başkanı Sayın Uysal önümüzdeki dönemde likidite yönetimi ve fonlama politikasına yönelik bilgilendirmede bulundu.

    "BDDK Başkanı Sayın Akben salgın döneminde devreye alınan düzenlemelerin etkilerine ve normalleşme dönemine ilişkin düşünülen politikalara yönelik değerlendirmeler yaptı. Bilgilerinize sunulur.

    "Saygılarımızla, Türkiye Bankalar Birliği"

  15. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'dan Dolar/TL kuru açıklaması

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Twitter hesabından "Faiz lobilerine ve Döviz kuru üzerinden manipülasyon yapmak isteyenlere inat ekonomimizin ve sanayimizin çarkları salgın döneminde dönüyor ve güçlü şekilde dönmeye de devam edecektir" açıklaması yaptı ve #BeratAlbayrakınYanındayız etiketi paylaştı.

    View more on twitter
  16. Dolar/TL kuru 7,22'ye indi

    Gün içinde 7,36'yı aşarak rekor seviyelere çıkan Dolar/TL kuru TSİ 14.00 civarında 7,22'ye kadar indi.

    Merkez Bankası politika faizi olan ve %8,25 seviyesinde bulunan bir haftalık repo faizisiyle yaptığı piyasa fonlamasını kesip bankaları gecelik piyasaya yönlendirmişti.

    Kararla birlikte ortalama fonlama maliyeti %9,50'li seviyelere çıkmış, kur da gerilemeye başlamıştı.

  17. Dolar neden yükseldi? Artış sürecek mi?

    İktisatçı Rafet Gürkaynak, doların neden yükseldiğini BBC Türkçe'den Esra Yalçınalp'e anlattı.

    Artış sürecek mi? Doların düşmesi için ne yapmalı? Soruların yanıtları videoda:

    View more on youtube
  18. Cumhurbaşkanı Erdoğan Cuma namazı için Ayasofya'da

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cuma namazını Ayasofya'da kılıyor.

    Ayasofya'da hazırlıklar sabah saatlerinde başladı. Bugünkü namaz, Ayasofya'nın 86 yıl sonra ibadete açılmasının ardından kılınan üçüncü Cuma namazı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gelişiyle Sultanahmet Meydanı ve Ayasofya çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı.

    Erdoğan
  19. Reuters: Merkez Bankası politika faizinden fonlamayı durdurdu, sıkışan likiditeyle Dolar/TL 7,33’ün altında

    Reuters haber ajansı, Merkez Bankası’nın politika faizi olan ve yüzde 8,25 seviyesinde bulunan bir haftalık repo faiziyle yaptığı piyasa fonlamasını kestiğini ve bankaları gecelik piyasaya yönlendirdiğini yazdı.

    Bankacılık sektörü kaynaklarına dayandırılan haberde, Merkez Bankası gecelik borçlanma faizinin yüzde 9,75 seviyesinde olduğu hatırlatılıyor ve son kararla birlikte ortalama fonlama maliyetinin yüzde 9,50’li seviyelere çıktığı belirtiliyor.

    Reuters’ın aktardığı bu adımla, faizlerde yaklaşık 175 baz puanlık bir örtülü artırıma gidilmiş oldu.

    Kararın ardından Dolar/TL kuru 7,36 üzerindeki seviyelerinden 7,33’ün altına geriledi.

    Lira
  20. İstanbul'da asker uğurlamaları yasaklandı

    İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, il genelinde toplu asker uğurlamalarının yasaklandığını duyurdu.

    View more on twitter