Beyrut'ta patlama: 2 bin 750 ton amonyum nitratı taşıyan 'yüzen bomba' lakaplı geminin hikâyesi

Beyrut limanı

Kaynak, Getty Images

Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta Salı günü en az 135 kişinin ölümüne ve 5 binden fazla kişinin de yaralanmasına yol açan patlamada infilak eden 2 bin 750 ton amonyum nitratın Mozambik'te bir madende kullanılmak üzere sipariş edildiği, mürettebatın maaşını ödeyemeyen geminin fazladan yük alarak güzergahında olmamasına rağmen Lübnan'a uğradığı ortaya çıktı.

Daha sonra mürettebatın şikâyeti üzerine dava açıldığı, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'den yardım talebine yanıt alamayan kaptanın Moldova bandıralı Rus gemisini kaderine terk ettiği belirtiliyor.

New York Times ve CNN'in haberlerine göre, 2013'te Gürcistan'ın Batum limanından Mozambik'e gitmek üzere yola çıkan MV Rhosus adlı geminin öyküsü şöyle:

MV Rhossus

Kaynak, BALTICSHIPPING.COM

Geminin kaptanı: 'Avukat tutabilmek için yakıtımızı sattık'

Resmi kayıtlar ve kaptan Boris Prokoşev'in ifadesine göre gemi yakıt almak için Yunanistan'a uğradı. Geminin Güney Kıbrıs'ta yaşayan Rus sahibi Igor Grechuşkin, burada Rus ve Ukraynalı mürettebata parasının bittiğini, bu nedenle masrafları karşılamak için fazladan yük almak zorunda olduklarını söyledi.

Gemi fazla yükünü aldı ve Beyrut'a uğradı.

Rusya Denizciler Sendikası, "ciddi işletme ihlalleri", liman ücretlerinin ödenmemesi ve mürettebatın şikayetleri nedeniyle MV Rhosus'un, Beyrut'a gelir gelmez alıkonulduğunu duyurdu.

Gemi bir daha sefere çıkamadı.

Reuters'a konuşan geminin kaptanı Boris Prokoşev, "Geminin sahibi Lübnan'dan ekstra kargo almamızı istedi. Bunlar yol inşası için kullanılacak ağır araçlardı" dedi.

Afrika'ya giderken yol üzerinde önce bu araçları Ürdün'ün Akabe limanına bırakmaları istendi.

70 yaşındaki Prokoşev "Bu yükleri güvenli bir şekilde gemiye yüklememiz mümkün değildi, o yüzden yüklememeye karar verdik" dedi.

Kargo başarıyla yüklenebilmiş olsa, gemi limanı terk edecekti. Fakat amonyum nitratın depolandığı kapakların üzerine yerleştirilen araçlar, depo kapaklarını eğdi.

Bunun üzerine operasyon yarıda kaldı.

Beyrut Limanı

'Putin'e her gün yazdım'

Kaptan Prokoşev'e göre, mürettebat 11 aydır gemideydi ve erzakları azalmıştı.

Prokoşev, "Her gün Putin'e yazdım. Sonunda avukat tutabilmek için geminin yakıtını satmak zorunda kaldık. Çünkü yardım çağrılarımıza yanıt alamadık. Geminin sahibi bize su ve yiyecek vermedi" dedi.

Kaptan Prokoşev, geminin sahibini gemiyi terk etmekle suçladı.

'Yüzen bomba'

Sendikaya göre gemi daha sonra kaderine terk edildi. Paralarını alamayan mürettebat ülkelerine gönderildi.

Sendikanın açıklamasında "Geminin yükü tehlikeliydi. Liman idaresi yükün indirilmesine ve başka bir gemiye nakledilmesine izin vermedi" denildi.

2014'te bir Rus yayın organında gemiyi "yüzen bomba" olarak tanımlandı.

Prokoşev ve mürettebatı temsil eden Lübnanlı avukat Charbel Dagher arasındaki yazışmalara göre amonyum nitrat Kasım 2014'te mahkeme kararıyla gemiden indirildi ve limandaki bir hangara taşındı.

Liman idaresi altı kez mahkemeye başvurdu

Kötü koşullarda muhafaza edilince infilak etme riski olan amonyum nitrat altı yıl boyunca bu hangarda bekletildi.

Lübnan Gümrük İdaresi Başkanı Badri Daher, amonyum nitratın arz ettiği tehlikeyle ilgili altı kez yazılı uyarıda bulunduklarını ancak mahkemenin bunları dikkate almadığını söyledi.

Video altyazısı,

Beyrut'ta patlama: 'Savaşta 30 günde olan yıkımı bir patlamada yaşadık'

'Amonyum nitratı Lübnan ordusuna satalım'

CNN'in ulaştığı belgelere göre Daher ve yerine geldiği liman müdürü amonyum nitratın son çare olarak Lübnan ordusuna satılmasını önerdi. Bu çağrıya da olumlu yanıt gelmedi.

Daher, "Geminin yükünü limana boşaltmasına izin verilmemeliydi. Çünkü yük bizim değil Mozambik'indi" dedi.

Patlamadan birkaç saat önce deponun kapısı tamir edildi

Limanın şimdiki müdürü Hassan Koraytem, dün yerel OTV kanalına "Mahkeme kararıyla yükü 12 numaralı depoya götürdük. Bunların tehlikeli madde olduğunu biliyorduk ama bu kadar tehlikeli olabileceğini bilmiyorduk. Gümrük İdaresi ve güvenlik makamları patlayıcı maddenin kaldırılması için girişimde bulundu ama sorun çözülemedi" diye konuştu.

Koraytem, "Patlamadan birkaç saat önce öğlen saatlerinde Devlet Güvenliği Kurumu'nun talebiyle deponun bir kapısını tamir ettik. Ama öğleden sonra neler olduğu konusunda hiçbir fikrim yok" dedi.