Bir dereyi kurtarmak için bazen bir kahraman yeter

Çınarlıdere Mahallesi’nden çiftçi Mehmet Çavdar, sabah dere kenarına gelip de ölü balıkları görünce bir an durdu.

Haberin Devamı

Aşağı doğru yürüdü. Birkaç adım daha attı. 

Aman Allah’ım...

Suda ölü balıklar yüzüyordu.

Bir dereyi kurtarmak için bazen bir kahraman yeter

Alaca taşın kenarına çöktü kaldı.

Derenin kıyısına doğru ölü balıklar birikiyordu. Onlarca. Yok yüzlerce... 

Hemen köye koştu. Muhtara bağırdı. Ahali dere kenarına geldiğinde manzara vahimdi. 

Yıllardır tarlalarını, hayvanlarını sulayan dere ölü balıklarla doluydu. Binlerce ölü sazan...

Aslında çevre köylerden de benzeri haberler geliyordu.

Bir dereyi kurtarmak için bazen bir kahraman yeter

Ama bir türlü bu illetin nedeni bulunamıyordu..

Yetkililer... Belediye... Valilik... Jandarma...

Şikâyetler... Şikâyetler...

“Mısır, ayçiçeği, yonca, domates, biber, patlıcan... Tarlalarımız bu dereden besleniyor amirim. Vallahi bu dere biterse biz de biteriz...”

Haberin Devamı

BİR KAHRAMAN EKİP

Evet arkadaşlar bu hafta hikâyemiz işte böyle bir derede başlıyor. 

Bir dereyi kurtarmak için bazen bir kahraman yeter

Bir zamanlar masallardaki gibi akan, ama şimdi balık ölümlerinin yaşandığı bir derede...

Ahali toplanmıştı. Kimisi umutsuzca şöyle dedi: “Arkadaş, bu derenin üzerinde dev fabrikalar var, oranın pislikleri akıp bu dereyi bitiriyor. Bizim tarlaları çürütüyor, balıkları öldürüyor. Ama o fabrikaların sahiplerine güç yeter mi? Şikâyet etsek ne olur?

Diğeri: “Olur mu öyle şey, hakkımızı aramalıyız. Ne yani bırakıp gidelim mi ata topraklarını... Yine ekip biçeceğiz...”

Bir başkası ve genç olanı: “Yahu ne zamandır bu dereyi böyle kirletiyorlar. Başka köyler de aynı durumda. Onlar uğraştı bir sonuç çıkmadı... Yıllardır böyle...

Sonunda şikâyete karar verildi.

UZAKLARDA BİR TOPLANTI

Tekirdağ Çevre Müdürü her sabah yapılan toplantıya bu defa özel bir gündemle gelmişti. “Arkadaşlar” dedi. “Ciddi bir kirlilik ihbarı var. Bu konuyu tam anlamıyla araştıralım.”

Hemen haritalar açıldı. İhbarın geldiği dere tespit edildi. Paftalar, dere akış debileri çıkarıldı. 

Haberin Devamı

Tekirdağ’a genç bir çevre müdürü atanmıştı... Ve genç bir ekip...

Bir dereyi kurtarmak için bazen bir kahraman yeter

Çevre okumuşlardı. İdealisttiler. Doğayı seviyorlardı. Zaman zaman doğa yürüyüşleri yapıyorlardı... Bir memur olarak değil, çevreci ve doğasever olarak oradaydılar...

Vali Bey de yanlarındaydı.

En önemlisi Çevre Bakanı “kapı gibi” arkalarındaydı...

O yüzden sıkı çalışıyorlardı...

EKİPLER DERE BOYUNDA

Hemen ekipler çıkarıldı. Köye gittiklerinde ahali de şaşırmıştı. Çünkü büyük bir hızla çalışıyorlardı. Örnekler alıyor, sorular soruyorlardı. 

Birkaç günlük çalışma sonucunda Tekirdağ Çevre Müdürlüğü’nden gelen ekipler geri döndü. 

Ahali bekliyordu.

Yine kuşkular...

“Geldiler, gözümüzü boyayıp gittiler. Yine başımıza kaldı.”

“Ben demiştim. O fabrikalara güç yetmez...”

Haberin Devamı

VE BİRKAÇ AY SONRA MEDYADA HABERLER

ARKADAŞLAR 
hayatın tam ortasından gelen bu hikâyemizin son bölümünü birkaç gün önce Türkiye medyasında yayınlanan şu haberlere bırakıyorum:

- Tekirdağ İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü, 1 yıl içinde 120 tesise çevre kanununa aykırı faaliyette bulunduğu gerekçesiyle toplam 10 milyon 283 bin 854 lira ceza uyguladı.

- Standartlara aykırı atık su deşarjında bulunan 46 tesise 4 milyon 853 bin 444 lira... (Bizim dereyi kirletenler dahil...)

- Standartlara aykırı hava emisyonunda bulunan 21 tesise 1 milyon 622 bin 80 lira...

- Atık yönetimi konusunda yapılan 395 denetimde 22 tüzel ve gerçek kişiye 3 milyon 93 bin 447 lira...

- ÇED, toprak, egzoz, koku ve diğer konularda yapılan denetimlerde ise 714 bin 883 lira olmak üzere toplam 120 tesise 10 milyon 283 bin 854 lira ceza uygulandı...

Haberin Devamı

YÜREKTEN KUTLUYORUM

İŞTE SONUÇ.

Bir köy ahalisinin şikâyeti...

Balık ölümleri...

Ve çevreciler...

Peki kim bunlar diye sordum...

Tam anlamıyla çevre kahramanlarını gördüm.

En başta da İl Çevre Müdürü...

Kaan Bey, ilk, orta, liseyi Kocaeli’nde okumuş. Sonra Sakarya Üniversitesi “çevre mühendisliği”...

Sonra... Yüksek lisans... 

2009’da Tekirdağ Çevre Müdürlüğü’nde göreve başlıyor...

2013’te  ÇED, İzin ve Denetim Şube Müdürü...

Ve Kaan Sinan Tohumcu kökten bir çevreci olarak 2018’de il müdürü oluyor...

NOT: Elbette bu çevreci ekip bütün bu cezaları yalnızca bir ihbar üzerine kesmedi. Muazzam bir denetim ağı ve takvimi geliştirmişler. Bir standart getirmişler. Ben dikkat çekmesi açısından Çınarlıderesi Mahallesi’nden çiftçi Mehmet’i örnek gösterdim..

Haberin Devamı

Zaten bütün büyük mücadeleler bazen bir kişinin azmiyle yükselmiyor mu?

Sevgili kardeşim Kaan Sinan Tohumcu...

Sizi ve ekibinizi bir çevreci olarak yürekten kutluyorum...

Örneksiniz...

BRAVO VESTEL

Nihayet bunca yıldır anlatmak istediğim şey gerçek oluyor... Bir dev markamız, amatör sporcularımıza destek oluyor. İşte Vestel... Dünya çapında başarılar alan Türkiye Cimnastik Federasyonu’na sponsor. Hem de dünya kadınlar gününde. Çünkü lisanslı sporcuların üçte ikisi kadın. Vestel’in bu desteği takvim olarak ayrıca anlamlı. Türkiye Cimnastik Federasyonu Başkanı Suat Çelen’i, Vestel Genel Müdürü Ergün Güler’i, Vestel Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Duygu Badem Uylukçuoğlu’nu ve elbette bu olanağın kapılarını açtığı için Ahmet Nazif Zorlu’yu yürekten kutluyorum.

Ve elbette aklıma atletizm geliyor, tenis geliyor, diğer amatör sporlarımız geliyor. Milli yüzücümüz Emre Sakıcı geliyor...

Benden bu kadar. Sözü diğer dev markalarımıza bırakıyorum. Hadi sizleri de görelim.

Yazarın Tüm Yazıları