Eyyy gençler! Eyyy 65 üstüler!

29 Mart 2020 Pazar

Yaşasın! Hilkat garibesi bir uygulama yüzünden nur topu gibi bir ayrımcılığımız ve düşmanlığımız daha oldu! (Zeynep dikkat et, ciddiye alan olabilir... Bir kez Aziz Nesin, “Ne güzel, ne cici bir bomba bu; insanları öldürüyor ama binalara zarar vermiyor” gibilerinden bir yazı yazmıştı da anlı şanlı kimi yazarlarımız ciddiye alıp ona çullanmışlardı!) 

Ayrımcılıktan beslenen iktidar, dünyanın hiç ama hiçbir yerinde kimselerin akıl etmediği yönteme başvurarak sokağa çıkma yasağını sadece 65 yaş üstüne getirdi. Bizden olan - bizden olmayan, biat eden - biat etmeyen, laik - şeriatçı, Sünni- Alevi, Kürt - Türk, kadın - erkek derken... Şimdi de “Eyyy Gençler - Eyyy 65 üstüler” dönemine girdik...  

Okuma yazma oranından, cehalet yaygınlığından bağımsız olarak, algılamada, duyduğunu kavramada, okuduğunu anlamakta muhteşem başarı gösteren milletimizin çoğunluğu, bu yasağı, bu ayrımcılığı 65 üstünü korumak için değil, cezalandırmak için konduğunu anında benimseyiverdi (!) ... Oysa virüs taşıyıcılıkta, riski en önde ve en önce yayanların gençler oldukları neredeyse gizlendi. Sonra yaşanan çirkin olayları hep birlikte gördük...  

Hem “evde kal, sakın çıkma” hem “git çalış” denilen bir ülkede, genç olmak da, 65 üzeri olup yaşamak da zor... En kolay olan ise ikisini birbirine düşman kılmak... Şu korona günlerinde iktidar bunu da başardı! Şaşırdık mı?!   

Güzelim yaşlılar 

Yaş almaya övgüler sunduğum bir yazı yazmak niyetindeyim, girizgâhı kısa kesemedim... Sadede geliyorum: 

Yaşar Kemal’in “Bir Ada Hikâyesi” dörtlemesinin ilki, “Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana” romanı yayımlandığında o 74 yaşındaydı... “Karıncanın Su İçtiği” ve “Tanyeri Horozları” kitaplarıyla devam eden ve dörtlünün son kitabı olan “Çıplak Deniz Çıplak Ada” yayımlandığında ise yaşı 89’du... 

Aziz Nesin, 80 yaşında sonsuzluğa göçünceye dek üretmekten, yazmaktan, barış eylemciliği, hak eylemciliği yapmaktan, sömürüye, despotluğa, köktenciliğe karşı savaşmaktan geri durmadı. 

Dün, Genco Erkal’ın yaş günüydü. 82’yi  bitirdi, 83’e girdi. Tüm tiyatrolar kapatılıncaya dek aynı hafta içinde Türkiye’nin her köşesine gidip dört oyun, dört farklı oyun oynuyordu! Ve dün Instagram’ından “Evde tiyatroya devam” dedi. Seyircisine oyunlarından bölümleri evden sundu. Bu yazıyı yazdığım cumartesi sabah saatlerinde 4 bini aşkın seyircisi onu izlemişti... 

SofoklesKral Oedipus”u yazdığında 80, Goethe “Faust”u bitirdiğinde 80’ini aşmıştı... Michelangelo 80’inde hâlâ mermeri yontuyordu... Picasso 90’ında hâlâ âşık oluyor ve de resim yapıyordu. 

Gördüğünüz gibi, yaş 70 / iş bitmiş yok artık!   

İleri yaş yasası

Hiç unutmuyorum, ileri yaş için kültür insanı Talat Halman’ın 12 maddelik bir andı vardı... “Eyyy Gençler - Eyyy 65 üstündekiler!” ayrımı yapmadan şu korona günlerinde herkese öneririm:  

1. Yaşama dört elle, bin yürekle sarılacağım.

2. Aklımı ve aşkımı taptaze tutacağım.

3. Düne inanacağım, bugünü seveceğim, yarına güveneceğim.

4. Aynalara küsmeyeceğim.

5. Varlığımı yararlılığa, yaratıcılığa adayacağım.

6. Hastalığa direneceğim, yorgunluğa teslim olmayacağım.

7. Topluma, insanlığa, doğaya hizmeti sürdüreceğim.

8. Atıldan ve batıldan uzak duracağım.

9. Zevki ve şevki baş tacı edeceğim.

10. Zamanı etkenlikle, üretkenlikle değerlendireceğim.

11. Karanlığa ve karamsarlığa yenik düşmeyeceğim, keyif ve kahkahadan vazgeçmeyeceğim.

12. Son ana kadar sevgiyle, inançla, haysiyetle, iyimserlikle, umutla genç ve dinç yaşayacağım.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları