Öner Yağcı

Orhan Kemal: Sevgi ve iyimserlik

06 Haziran 2020 Cumartesi

Kentleşmenin sancılarını çeken, getirdiği sorunlarla boğuşan küçük, sıradan insanları, aydınlık bir bilinçle, tadına doyulmaz bir insani sıcaklık ve duyarlıkla, insana olan güvenle, umutla anlattı. Yoksul ve yoksun insanları edebiyata taşıdı. İnsanlık temelinde yükselen, özveriyle yüklü, yaşamın acımasız duvarlarına çarpıp tuzla buz olan sıcak, insancıl, gerçek sevgilerin yazarıydı.

Aydınlık tohumları saçan, sevgi ve öfke rüzgârı estiren Orhan Kemal’in umuduyla, iyimserliğiyle yarattığı yapıtlar, aydınlık geleceğimizin onur taşlarıdır.

Ekmek kavgasının yazarı

Ekmek Kavgası’nın yazarıydı, Kardeş Payı’nın, İşsiz’in.

Çamaşırcı’nın Kızı’nı anlattı, Sarhoşlar’ı, Arka Sokak’ları.

Dünyada Harp Vardı dedikten sonra Grev’i, Küçükler ve Büyükler’i, Mahalle Kavgası’nı, 72. Koğuş’u yazdı, Önce Ekmek diyenleri.

Baba Evi’ni, Avare Yıllar’ı anlattı.

Murtaza’ları, Cemile’leri, Suçlu’ları, Serseri Milyoner’leri, Eskici Dükkânı’ndakileri, Hanımın Çiftliği’ndekileri, Kanlı Topraklar’da yaşayanları yazdı.

Hep Vukuat Var’dı, Bereketli Topraklar Üzerinde.

Gurbet Kuşları, Üçkâğıtçı’lar, Kötü Yol’a düşenler, Sokakların Çocuğu ve El Kızı olanlar, Evlerden Biri’nde yaşayanlarla olanca gerçeklikleri, çıplaklıklarıyla onun yazdıklarında söyleştiler bizimle.

Bir Filiz Vardı dedi hüzünle, Tersine Dünya ile selamladı.

Vedat Günyol’un “Bize üç şey getirdi: Kinsiz, herkese açık, cömert yüreğinde insan sıcaklığı; hayat serüveninden sonra da kafasının ışığından bilinç; insana olan sonsuz güveninde umut” dediği Orhan Kemal’in yapıtlarındaki insan ve yaşam gerçekliği, toplumsal yapımıza tutulan anlamlı bir ışıldaktı.

Işık Öğütçü’nün kazandırdığı

Asım Bezirci’nin eski yılların dergilerini ve gazetelerini didik didik ederek kültürümüze kazandırdığı birçok kitap arasında Tevfik Fikret’in Bütün Şiirleri (3 c.), Nâzım Hikmet’in Tüm Eserleri (8 c.), Bütün Şiirleri (Orhan Veli) de vardır.

Orhan Kemal’in oğlu Işık Öğütçü, Bezirci gibi çalışıyor. Orhan Kemal Roman Armağanı’nı sürdürürken Orhan Kemal Müzesi’ni zenginleştirerek yaşatıyor ve babasının tarihine uzanıyor. En küçük bir ipucunu bile değerlendirerek inanılmaz bir sabırla babasının yazdıklarının izinde koşuyor yıllardır. Eski sayfalarda kalmış olan yapıtları gün ışığına çıkararak kutlanası bir iş yapıyor.

Büyükbabası Abdülkadir Kemali Bey’in Anıları’nı ve yazılarını (Toksöz 1924) güne getirirken Yazmak Doludizgin’le Orhan Kemal’in şiirlerini, günlüklerini armağan ediyor.

Önemli Not!’ta, Bekçi Murtaza’nın Demokrat Parti’nin iktidara gelmesinden sonraki serüveni ve ardından Orhan Kemal’in dergilerde kalmış düzyazıları bir bir akıyor: “Sait’in (Faik) büyüklüğü dilinin sihrinden ileri gelir… Ben, aydınlık, umut dolu, okuduğum zaman bana yaşama sevinci, kötülüklerle savaşabilme gücü veren romanları seviyorum… İnsanoğlunun en büyük düşmanı bilgisizliktir.

Orhan Kemal’in eleştiri ve röportajlarını (Zamana Karşı Orhan Kemal, Orhan Kemal Soruyor), fotoğraflarını (Sessizlerin Sesi), Bilinmeyen Senaryolar’ını, Unutulmuş Öyküler’ini, yarım yüzyıl öncesinde gazetelerde tefrika edilmiş olan Kaybolan Romanlar’ını (Yüz Karası, Uçurum, Kenarın Dilberi), mektuplarını (Eşe Dosta Selam) ilk kez “kitap olarak” sunuyor.

Orhan Kemal’e selam

Yazdığın son cümleler, “İnandığım doğruların adamı olduğum, böyle yaşadığım, karınca kararınca bu doğruların savaşını daha çok sanatımda yapmağa çalıştım... Kursağıma hakkım olamayan bir tek kuruş dahi girmemiştir” olan seni, 56 yaşında aramızdan ayrılışının 50. yılında (2 Haziran 1970) saygıyla anıyorum Orhan Kemal…



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Anadolu'nun seçimi 30 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları