İlginç; Ghezzal ve Souza’yı da dahil edersek Beşiktaş 9 siyah ya da siyahımsı oyuncu ile sahada. Yani siyahla beyazın, siyahının hakkı fazlasıyla verilmiş(!) Ve Atiba-Souza- Mensah orta alanına ilaveten sağ bekte Rıdvan’ın yerinde N’Sakala’nın olması kağıt üzerinde de olsa atakta yaratıcılık konusuna bir soru işareti koyuyor Beşiktaş’ta. Oysa ki 3 gün önce Olimpiyat’ta pas rekoru kırarak göz dolduran Kartal’dan yine güzel futbol bekliyor herkes. Ne var ki kadro farklı zemin de farklı. Keşke yönetimler transferlere verdikleri önemi statlarının zeminine verseler. Yine de ezici bir baskı kuruyor Siyah-Beyazlılar rakiplerine. Top hep onlarda. Kaybettiklerinde de hemen geri alıyorlar. Göztepe ise rakibi karşılıyor sadece. Ne var ki net pozisyonlar için oyunu hızlandırmak lazım. Bir kaç tane ceza alanında ıskalanan top, 2 tane de ofsayt gerekçesiyle VAR’dan dönen gol var 1. yarıda. Buna karşın Göztepe bir geliyor pir geliyor ve Tripic’le golü buluyor.

Sergen Hoca 2. yarı Mensah’ın yerine Ljajic’i alıyor. O da boş geçmiyor 3 dakika sonra skoru eşitliyor, çaprazdan harika vuruşuyla. Ve 2. yarı çok farklı bir Göztepe izliyoruz; dişe diş mücadele eden. Nitekim 60’ta Ersin’in inanılmaz bir kurtarışı var. Bu arada hakem faulsüz hareketlere bile faul çalarak oyunun hızını kesiyor, itirazlara ve kartlara yol açıyor. Sergen Hoca, Gökhan, Dorukhan, N’Koudou’yu alıp son kozunu oynuyor. Ve son 20 dakikada baskısı yine artıyor Beşiktaş’ın. Akışkan olmasa da bu baskı sonuç veriyor ve bu kez VAR’a takılmayan gol Gökhan-Aboubakar işbirliğiyle geliyor. (Bu pozisyon da neden incelendi anlayamadım.) Sonuçta Kartal çok pas hatası yaptığı maçı kazasız geçerek liderliğini koruyor.